Baharın gelişiyle birlikte Türk turistlerin yolculuk tutkusu da iyice alevlendi. Öyle ki, bu yılın ilk çeyreğinde cüzdanlarını açıp tam 7.64 milyar lira harcama yaptılar – bu, geçen senenin aynı dönemine göre neredeyse %30'luk bir artış demek!
Kimileri için bu rakamlar şaşırtıcı olabilir ama aslında tam da beklenen bir durum. Çünkü pandemi sonrası seyahat özlemi birikmişti, üstüne enflasyonun etkisiyle fiyatlar tavan yapınca, insanlar "Zaten pahalı, bari tatil yapalım" moduna girdi.
Nereye Gittiler, Ne Yaptılar?
İşin ilginç yanı, artık klasik tatil beldeleri tek tercih değil. "Alternatif rotalar" diye tabir edilen yerler – mesela şehirlerin az bilinen ilçeleri, kırsal bölgelerdeki butik oteller – giderek popülerleşiyor. Özellikle Instagram'da gördükleri fotoğrafların peşine düşen gençler, yeni keşifler yapmak için farklı noktalara akın ediyor.
- Konaklama: %45 payla en büyük kalem (herhalde oda kahvaltılarına düşkünlüğümüzden)
- Yeme-içme: %30 ile ikinci sırada (özellikle yerel lezzetlerin peşinde koşuldu)
- Ulaşım: %15 (ucuz uçak bileti bulabilenler şanslıydı)
- Diğer: %10 (hediyelik eşya, aktiviteler vs.)
Uzmanların dediğine göre, bu harcama artışı sadece turizmi değil, yerel ekonomileri de canlandırıyor. Küçük esnafın yüzü gülüyor, üreticilerin sütü çoğalıyor – yani bir taşla iki kuş vuruluyor.
Peki Ya Önümüzdeki Aylar?
Yaz sezonu için şimdiden rezervasyonlar başladı bile. Fiyatların daha da artacağı söylentileri dolaşıyor ama vatandaşın "Tatilsiz asla!" tavrı devam ederse, bu rekorların üstüne yeni rekorlar eklenebilir. Kim bilir, belki de yıl sonunda "Türkiye'de turizm patlaması" manşetlerini görürüz...
