Çok uluslu şirketlerin vergilendirilmesinde önemli bir adım atıldı. 2024 yılında yürürlüğe giren Yerel ve Küresel Asgari Tamamlayıcı Kurumlar Vergisi'nin (ATV) nasıl uygulanacağına dair esaslar, Kurumlar Vergisi Kanunu'nda yapılan düzenlemeyle netlik kazandı. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan genel tebliğ, 26 Aralık 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Hangi Şirketler Vergi Kapsamına Girecek?
Tebliğ, verginin kapsamını açıkça çizdi. Buna göre, yıllık konsolide hasılatı, raporlanan hesap döneminden önceki dört yılın en az ikisinde 750 milyon euro karşılığı Türk lirasını aşan çok uluslu işletme gruplarının bağlı işletmeleri ATV'ye tabi olacak. Bu önemli bir eşik çünkü küçük ve orta ölçekli işletmeleri veya sadece Türkiye içinde faaliyet gösteren şirket gruplarını doğrudan etkilemiyor. Yalnızca yerel faaliyeti bulunan gruplar veya belirtilen hasılat sınırının altında kalanlar bu yeni vergi uygulamasının dışında tutulacak.
ATV'nin Amacı ve Oranı Nedir?
Asgari Tamamlayıcı Vergi, uluslararası vergi sisteminde son yılların en önemli reformlarından biri olarak kabul ediliyor. Temel amacı, çok uluslu şirketlerin kârlarını düşük vergili ülkelere kaydırarak etkin vergi oranlarını yapay şekilde düşürmesinin önüne geçmek. Bu kapsamda ATV, şirketlerin bulundukları ülkelerde elde ettikleri kazançlar üzerinden ödedikleri vergi oranı belirli bir seviyenin altına düştüğünde devreye giriyor. Türkiye'de bu oran %15 olarak belirlendi. Yani, bir şirket grubunun Türkiye'deki faaliyetlerinden doğan kazançlarının etkin vergi oranı %15'in altında kalırsa, aradaki fark bu yeni vergi ile tamamlanacak.
Uygulamaya İlişkin Örnekler ve Geçiş Süreci
Gelir İdaresi Başkanlığı'nın tebliğinde, sadece kurallar değil, aynı zamanda uygulamaya yönelik açıklayıcı örnekler de yer alıyor. Bu örnekler, şirketlerin ve vergi danışmanlarının yeni düzenlemeyi daha iyi anlamasına yardımcı olacak. Ayrıca tebliğde, ATV'nin farklı hesap dönemlerindeki geçerlilik koşulları da ayrıntılı bir şekilde ele alınarak, uygulamanın hangi tarihlerden itibaren ve nasıl başlayacağı konusundaki belirsizlikler giderildi.
Bu düzenleme, Türkiye'nin küresel vergi adaleti çabalarına uyum sağlama ve şirketlerin adil bir vergi yükü taşımasını temin etme yönündeki kararlılığının bir göstergesi. Özellikle büyük ölçekli uluslararası şirketlerin maliye ve hukuk departmanları için yeni bir uyum sürecini de beraberinde getiriyor.