Bakın şu işe! Tam da 'acaba bu yıl nüfusumuz ne kadar artmıştır' diye düşünürken, TÜİK'in açıkladığı 2023 verileri gerçekten şaşırtıcı bir tabloyu gözler önüne serdi. Türkiye'nin nüfusu, resmi rakamlara göre 85 milyon 279 bin 553 kişiye ulaşmış durumda. Bu, geçen yıla kıyasla tam 92 bin 824 kişilik bir artış demek.
Aslında bu artış hızının son yıllarda yavaşladığını söylemeliyim - belki de beklediğimizden daha fazla bir düşüş var gibi görünüyor. Binde 10,8'den binde 5,5'e düşmüş. Yani neredeyse yarı yarıya! Bu rakamlar bana kalırsa demografik dönüşümün çok net işaretlerini veriyor.
İstanbul Hala Tek Başına Bir Ülke Nüfusu Taşıyor
İstanbul... Ah İstanbul! Bu şehir beni her defasında şaşırtmayı başarıyor. 15 milyon 847 bin 513 kişiyle ülke nüfusunun yüzde 18,6'sını barındırıyor. Yani neredeyse her 5 kişiden biri İstanbul'da yaşıyor. Bu inanılmaz bir konsantrasyon!
Peki ya diğer büyükşehirler? Ankara 5 milyon 803 bin 482, İzmir ise 4 bin 479 bin 525 kişiyle ilk üçü oluşturuyor. Bayburt ise sadece 81 bin 910 kişiyle en az nüfusa sahip il konumunda. Aradaki fark gerçekten düşündürücü.
Şehirleşme Oranındaki Çarpıcı Artış
Şehirlerde yaşayanların oranı yüzde 93,4'e fırlamış durumda. Bu aslında çok önemli bir sosyolojik değişim. Köylerde yaşayan nüfus oranı ise sadece yüzde 6,6'ya düşmüş. Sanırım bu trend önümüzdeki yıllarda da devam edecek gibi görünüyor.
Nüfus yoğunluğu açısından bakacak olursak, kilometrekareye 111 kişi düşüyor. İstanbul'da bu rakamın 3 bin 111'e çıkması ise trafikte neden bu kadar zaman geçirdiğimizi açıklıyor gibi!
Yaş Ortalaması ve Cinsiyet Dağılımı
Ortalama yaş 34,1 olarak ölçülmüş. Erkeklerde 33,5, kadınlarda ise 34,8. Aslında bu rakamlar bize nüfusumuzun hala genç sayılabileceğini gösteriyor ama yaşlanma eğiliminin de başladığını söyleyebiliriz.
Toplam nüfusun yüzde 50,2'sini erkekler, yüzde 49,8'ini ise kadınlar oluşturuyor. Bu dengeli dağılım en azından sevindirici bir haber diyebilirim.
Sonuç olarak, Türkiye'nin nüfus haritası hızla değişiyor. Büyük şehirlere olan yoğun göç, doğurganlık oranlarındaki değişimler ve yaşlanan nüfus - tüm bu faktörler önümüzdeki on yılların sosyal ve ekonomik politikalarını şekillendirecek gibi görünüyor. Veriler aslında bize çok şey anlatıyor, yeter ki doğru okuyalım...