
Donald Trump yine bildiğimiz tarzıyla uluslararası diplomasi sahnesine bomba gibi düştü. Bu seferki hedefinde? Dijital hizmet vergisi uygulayan ülkeler var. Ve evet, maalesef Türkiye de o listede.
Eski başkan, adeta bir western filminin anti-kahramanı gibi, "Bana vergi koyana ben de koyarım!" diyerek tehditler savurdu. Aslında olay şu: Birçok ülke, Google, Facebook, Amazon gibi dev Amerikan teknoloji şirketlerinden vergi almak istiyor. Trump ise buna karşılık olarak bu ülkelere ek gümrük vergileri getirebileceğini söylüyor.
Peki Neden Şimdi?
Trump'ın bu açıklamayı tam da şu dönemde yapması tesadüf değil. Seçimler yaklaşıyor ve ekonomiyi koruyor görünmek istiyor. Ama işin ironik tarafı, kendisi başkanlığı döneminde de tam olarak aynı tehdidi savurmuştu. Yani deja vu yaşıyoruz.
Türkiye, Fransa, İspanya, İtalya... Hepsi aynı gemide. Dijitalleşen dünyada vergi gelirlerinden pay kapma yarışındalar. Ancak Trump'ın tepkisi oldukça net: "Kim bize vergi koyarsa, biz de onlara koyarız." Basit, sert ve tipik Trump tarzı.
Peki Ya Sonuçları?
Bu durum küresel ticareti nasıl etkiler? Düşünsenize, bir vergi savaşı daha. Trump'ın daha önce Çin ile yaptığı ticaret savaşlarını hatırlarsınız. Piyasalar allak bullak olmuştu. Şimdi benzer bir senaryo dijital vergi üzerinden yaşanabilir.
Türkiye açısından bakarsak... Zaten zorlu bir ekonomik dönemden geçiyoruz. Bir de ABD ile gümrük vergisi savaşına girmek pek iç açıcı olmayabilir. Ama görünen o ki herkes dijital ekonomiden pay almak için oldukça kararlı.
Son düşüncem? Trump'ın bu açıklaması belki de seçim stratejisinin bir parçası. "Bakın, Amerikan şirketlerini koruyorum" mesajı vermek istiyor. Ama uluslararası ilişkileri de oldukça germekten çekinmiyor. Önümüzdeki günlerde bu konuda daha çok şey duyacağımız kesin.