Erken emekli olmak hayali kuranlar için yıpranma hakkı önemli bir kapı aralıyor. Özellikle ağır ve yıpratıcı işlerde çalışanlar, normal şartlardan çok daha önce emeklilik hayaline kavuşabiliyor. Peki bu hak kimlere, nasıl tanınıyor?
Aslında yıpranma hakkı, adı üstünde, çalışma hayatının getirdiği yıpranmayı telafi etmek için verilen bir imkan. Normalde 60 yaşında emekli olacak bir kişi, eğer yıpranmaya tabi bir işte çalışmışsa 50'sinde bile emekli olabilir. Fena değil, değil mi?
Hangi Meslekler Yıpranma Hakkından Yararlanıyor?
Madenciler, cerrahlar, pilotlar, itfaiyeciler... Liste uzayıp gidiyor. Özellikle bedenen ağır işlerde çalışanlar veya stres seviyesi yüksek meslek sahipleri bu haktan faydalanabiliyor. Her mesleğin kendine özgü yıpranma oranları var tabii.
Mesela maden işçileri için yıpranma oranı %76'lara kadar çıkabiliyor. Yani normal çalışma süresinin neredeyse dörtte üçü kadar erken emekli olma şansı doğuyor. Bu da demek oluyor ki 25 yıllık sigortalılık süresi 15 yıla kadar düşebiliyor.
Başvuru Süreci Nasıl İşliyor?
Öncelikle şunu söyleyelim: Bu iş otomatik olarak olmuyor. Çalıştığınız işin yıpranmaya tabi olduğunu belgelemek zorundasınız. İşveren beyanları, çalışma koşullarını gösteren belgeler, sağlık raporları... Tüm bu evrak yığınıyla uğraşmak gerekiyor.
Bir de şu var: Yıpranma hakkından yararlanmak için belirli bir süre o işte çalışmış olmak şart. Örneğin cerrah olarak 10 yıl çalışan biri ile 2 yıl çalışanın durumu aynı değil. Süre ne kadar uzunsa, yıpranma payı da o kadar artıyor.
İşin en can alıcı noktası ise prim gün sayısı. Yıpranma hakkı sadece yaş ve sigortalılık süresini değil, prim ödeme gün sayısını da etkiliyor. Normalde 7000 gün prim ödemesi gereken biri, yıpranma hakkı sayesinde bu sayıyı 5000 güne kadar düşürebiliyor.
Emeklilikte Yaş Sınırı Düşüyor Mu?
Evet, düşüyor! Aslında yıpranma hakkının en cazip yanı bu. Normal emeklilik yaşı 60 olan biri, yıpranma hakkı sayesinde 50-55 bandında emekli olabiliyor. Aradaki 5-10 yılı düşünsenize! Erken emeklilik hayali kuranlar için gerçekten altın değerinde bir fırsat.
Ancak şunu da ekleyelim: Herkesin durumu kendine özel. Kimin ne kadar yıpranma hakkı olduğu, çalıştığı işe, süreye ve diğer şartlara bağlı. O yüzden genel geçer bir formül vermek pek mümkün değil.
Son bir not: Yıpranma hakkı başvuruları bazen reddedilebiliyor. Eksik belge, yanlış beyan gibi nedenlerle hak kaybı yaşanmaması için profesyonel destek almakta fayda var. Zira emeklilik işleri -biliyorsunuz- bir daha telafisi olmayan konular.