
Hakkari’de havalar ısınmaya başlayınca, şehrin ruhu da değişiyor. Sanki dağlar bile bu coşkuya eşlik ediyor. İnsanlar sokaklara döküldü, çoluk çocuk, genç yaşlı… Herkesin yüzünde o malum gülümseme. Neden mi? Tabii ki yılın en renkli organizasyonlarından biri olan Bir Anadolu Şenliği başladı da ondan!
Festival alanına adım atar atmaz sizi saran o enerjiyi tarif etmek zor. Bir yanda taze sac böreği kokuları, diğer yanda davul-zurna sesleri… İnsan ister istemez kendini kaptırıyor. Kimileri horon teperken buluyor kendini, kimileri de yöresel el işi ürünlerin sergilendiği stantların önünde.
Lezzet Şöleni ve Müzik Rüzgârı
Yemek denince, Hakkari mutfağının en nadide lezzetleri burada sizleri bekliyor. Mesela şu tandırda pişirilen etin kokusuna kim dayanabilir? Ya da kelecoş, parmar derken, insanın damak zevki şenleniyor. Ama dikkat! Fazla yemek yiyip de sonra 'oh oh' demeyin, çünkü dans etmek de var işin içinde.
Müzik performansları ise festivalin belki de en can alıcı noktası. Yerel sanatçılar, adeta yüreğinden kopup gelen ezgilerle sizi alıp götürüyor. Bazen hüzünlü bir stran, bazen coşkulu bir halay… Dinleyiciler de kimi zaman gözyaşlarını tutamıyor, kimi zaman da coşkuyla alkışlıyor.
Kültür ve Eğlence Bir Arada
Festivalde sadece yemek ve müzik yok elbette. Geleneksel Hakkari el sanatlarından örnekler sergileniyor. Halı dokumacılığı, kilim desenleri, ahşap işçiliği… Her biri, bu toprakların binlerce yıllık kültürünü yansıtıyor. Ayrıca çocuklar için de bir sürü aktivite mevcut—yüz boyama, palyaço gösterileri, hatta mini konserler!
Velhasıl, Hakkari’de şu günlerde tam bir şenlik havası var. Eğer yollarınız düşerse, bu renkli atmosferi kaçırmayın derim. Hem yerel halkın misafirperverliğiyle tanışın, hem de unutulmaz anılar biriktirin. Festival, önümüzdeki hafta sonuna kadar devam edecek. Haydi, buyurun bu şölene!