İstanbul'un kültür sanat dünyası yine hareketlendi! Dördüncü kez düzenlenen İstanbul Festivali, renkli etkinlikleriyle sanatseverleri bir araya getirdi. Festival, bu yıl da müzikten tiyatroya, danstan görsel sanatlara kadar geniş bir yelpazede performanslara ev sahipliği yapıyor.
Kimileri için bir kaçış, kimileri içinse tutkuyla bağlı oldukları sanatın en güzel hallerini keşfetme fırsatı. Festival alanında gezerken, her köşede farklı bir enerjiyle karşılaşmak mümkün. Bir yanda caz ritimleri, diğer yanda sokak tiyatrosunun canlı performansları...
Sanatın Kalbi İstanbul'da Atıyor
Festivalin bu yılki programı, geçmiş yıllara göre daha da zenginleşmiş durumda. Yerli ve yabancı sanatçıların katılımıyla gerçekleşen etkinlikler, izleyicilere adeta görsel bir şölen sunuyor. Özellikle açılış gecesindeki performanslar, festivalin ruhunu en iyi şekilde yansıttı diyebiliriz.
Organizatörler, "Amacımız sanatı herkes için ulaşılabilir kılmak" diyor. Ve gerçekten de bilet fiyatlarının uygun tutulması, geniş bir kitleye hitap etmelerini sağlıyor. Belki de bu yüzden festival alanı her yaştan insanla dolup taşıyor.
Festivalde İlk Gün Heyecanı
İlk gün, her zaman olduğu gibi özel bir enerjiyle başladı. Sabahın erken saatlerinden itibaren gelen sanatseverler, programı inceleyip hangi etkinliklere katılacaklarını planlamaya koyuldular. Kimi aileler çocuklarıyla gelirken, kimi gruplar arkadaşlarıyla bu renkli atmosferin tadını çıkardı.
Festivalde dikkat çeken bir diğer nokta ise yemek alanları oldu. İstanbul'un farklı lezzetlerini bir araya getiren stantlar, sanatın yanında damak zevkine de hitap ediyor. Özellikle geleneksel tatların modern yorumları büyük ilgi gördü.
Peki ya hava? İstanbul'un o bildik capcanlı güneşi festivalin ilk gününe eşlik etti. Belki de bu yüzden herkesin yüzünde bir gülümseme vardı. Tabii akşam saatlerinde başlayan açılış konseri ise festivalin en çok konuşulan anlarından biri oldu.
