Nevşehir'in Renkli Çınarı: 50 Yıldır Tek Tip Giyinen Hasan Amca'nın Hikâyesi
50 Yıldır Sadece Siyah-Beyaz Giyiniyor!

Kimine göre bir tarz, kimine göre bir yaşam felsefesi. Nevşehir'in daracık sokaklarında yarım asırdır siyah ve beyazdan oluşan bir silüet dolaşıyor. Hasan Yılmaz, 72 yaşında ve tam 50 yıldır sadece bu iki rengi giyiyor. Peki neden mi?

Her şey 1970'lerin başında, genç bir delikanlıyken başlamış. O zamanlar bir terziye gidip siyah bir pantolon ve beyaz bir gömlek diktirmiş. İlk giydiğinde hissettiği o tarifsiz rahatlık ve özgüven duygusu, onu bir daha bırakmamış. "Bir daha asla başka renk giymedim" diyor gözlerindeki ışıltıyla.

Bir Neslin Sessiz Çınarı

Nevşehirliler için artık bir simge haline gelen Hasan Amca, şehrin en renkli kişiliklerinden biri aslında. İronik değil mi? Sadece iki renk giyerek binbir renkte bir kimlik yaratmış kendine. Çarşıda pazarda herkes onu tanıyor. Esnaf lokantasında otururken yanına birisi mutlaka oturup sohbet ediyor.

"Başka renk giymeyi denedin mi hiç?" diye soruyorum kendisine. Hafifçe gülümsüyor, "Bir kere denedim ama kendimi hiç iyi hissetmedim" diyor. "Siyah ve beyaz benim için sadece renk değil, bir denge aslında."

Modern Zamanların Geleneksel Yüzü

Günümüzün hızlı tüketim moda anlayışına inat, Hasan Amca'nın dolabında sadece birkaç parça var. Hepsi siyah pantolonlar ve beyaz gömlekler. "Bakımı kolay oluyor" diye ekliyor pratikliği severek. Aslında bu kadar az eşyayla yaşamanın verdiği bir özgürlükten bahsediyor farkında olmadan.

Nevşehir'in kışları soğuk, yazları sıcak geçer. Peki ya mevsimler? "Kışın siyah kazak, yazın beyaz gömlek" diye açıklıyor basitçe. Aslında hayatı da bu kadar sade yaşamayı seviyor. Kimi zaman gençler şaşkın şaşkın bakıyorlar ardından, kimi zaman da saygıyla selamlıyorlar bu tavrını.

Belki de en çarpıcı olanı, bu kadar uzun süre aynı tarzı sürdürmenin getirdiği aidiyet duygusu. Hasan Yılmaz, Nevşehir'in yaşayan bir tarihi adeta. Çocukken onu siyah-beyaz giyerken görenler, şimdi kendi çocuklarına gösteriyorlar onu.

Hayat denen bu karmaşık yolda, bazen en basit seçimler en derin anlamları taşıyabiliyor. Hasan Amca'nın hikâyesi de bunun kanıtı. Sadece iki rengin içine sığdırdığı bir ömür ve arkasında bıraktığı renkli bir iz...