
Bir zamanlar çarşıların ruhu olan deri işçiliği, günümüzde unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasında. Ancak Konya'da yaşayan Ayşe ve Mehmet çifti, bu kadim zanaatı yaşatmak için adeta bir ömür harcıyor. Tıpkı dedelerinden gördükleri gibi...
Atölyelerinde deriye şekil verirken, aslında geçmişle gelecek arasında köprü kurduklarını söylüyorlar. "Her bir dikiş, bir tarih" diyor Mehmet Bey, elleri nasırlı parmaklarıyla işlediği deriyi okşarken. Ayşe Hanım ise "Biz sadece üretmiyoruz, hatıraları dokuyoruz" diye ekliyor.
Zanaatın İncelikleri
İşin püf noktası nedir diye sorarsanız, cevap hazır: Sabır ve sevgi. Derinin işlenmesi günler, bazen haftalar sürüyor. Önce tabaklanması, sonra kesilmesi, ardından işlenmesi... Her aşama bir ritüel gibi. "Fabrikasyon işler gibi değil" diyor çift, "Bizimkisi aşk işi".
- Tamamen doğal malzemeler kullanılıyor
- Her parça özgün tasarımla üretiliyor
- Geleneksel yöntemler modern ihtiyaçlara uyarlanıyor
Şimdilerde gençlerin ilgisini çekmeye başladıklarını söylüyorlar - ki bu da onları en çok mutlu eden şey. Atölyelerine gelen meraklı gençlere "Bu işin sırrı gözünüzü değil, yüreğinizi koymanız" diye öğüt veriyorlar.
Gelecek Kaygısı ve Umut
Peki ya gelecek? "Endişeliyiz tabii" diyor Ayşe Hanım, "Ama umudumuzu kaybetmedik". Devletin el sanatlarına desteğinin artmasını bekliyorlar. Mehmet Bey ise daha kararlı: "Bu iş bizi buldu, biz de onu bırakmayız".
Onlar için deri işçiliği sadece bir meslek değil, bir yaşam biçimi. Ve işte bu yüzden, her gün yeniden başlıyorlar - geçmişin izlerini geleceğe taşımak için.