Osmanlı'da Ramazan Gecelerinin Vazgeçilmez Geleneği: Mahya Sanatı ve Kim Milyoner Olmak İster'deki Şaşırtıcı Soru!
Osmanlı'nın unutulmaz Ramazan geleneği: Mahya

Gecenin karanlığını yırtarcasına parlayan minareler arasındaki ışık oyunları... Osmanlı'nın Ramazan gecelerine damga vuran bu büyülü gelenek, belki de bugünkü ışık şovlarının ilham kaynağıydı. Kim Milyoner Olmak İster'de sorulan o soruyla yeniden gündeme geldi: "Peki nedir bu mahya sanatının sırrı?"

Şöyle bir düşünün: Kışın soğuk ama bir o kadar da mistik havasında, cami minareleri arasına gerilen iplerle oluşturulan devasa ışık yazıları... Öyle gelişigüzel değil tabii - her harfin, her noktanın hesap kitap işi olduğu ince bir sanat bu. Genellikle Cuma gecelerinde sergilenirmiş bu görsel şölen.

İşin Matematiği ve Sanatı

Mahyacılık dediğin, bildiğin ışıkla şiir yazmak gibi bir şey aslında. Ustalar, gündüzleri hazırlık yapar, geceleri ise -özellikle teravih sonrası- minareler arasında asılı kalan o muhteşem mesajları yakarlarmış. "Bismillah" ile başlar, "Elhamdülillah" ile devam eder, bazen de dönemin padişahına övgüler düzen cümlelerle süslenirmiş bu ışık şöleni.

Peki neden özellikle kış ayları? Cevap basit aslında: Karanlık erken çöktüğü için ışıklar daha etkili görünürmüş. Yazın ise -ne yazık ki- geç kararan hava bu geleneğin tadını kaçırırmış.

Unutulan Bir Sanat mı?

Günümüzde LED teknolojisiyle yeniden hayat bulan mahyalar, eski usul kandillerle yapılanlarla kıyaslanır mı bilemiyoruz. O dönemlerde mahyacı ustaları, adeta birer ışık sihirbazı gibi çalışırlarmış. Şimdilerde ise bu gelenek, daha çok turistik bir unsur olarak yaşatılıyor.

Kim Milyoner Olmak İster'de bu sorunun çıkması, aslında bize şunu hatırlattı: Osmanlı'nın unutulmaya yüz tutmuş bu zarif geleneği, modern zamanlarda bile hâlâ şaşırtıcı ve ilgi çekici olmayı başarıyor. Belki de mahyalar, sadece ışıklardan ibaret değil, bir dönemin kültürel hafızasıydı...