Bayburtlu Zihni, Türk edebiyatının hem Divan hem de Halk Edebiyatı geleneğinde iz bırakmış önemli bir şairdir. 19. yüzyılda yaşamış olan bu çok yönlü edebiyatçı, günümüzde hala şiirleri ve eserleriyle anılmaya devam ediyor.
Bayburtlu Zihni'nin Hayat Hikayesi
Mehmet Emin olan asıl adıyla 1797 yılında Bayburt'ta dünyaya gelen şair, babası Hacı Osman Efendi'nin yönlendirmesiyle eğitim hayatına başladı. İlk eğitimini memleketi Bayburt'ta aldıktan sonra Trabzon ve Erzurum medreselerinde öğrenimine devam etti.
Medrese eğitimi sırasında dil becerilerini geliştiren Zihni, ileri düzeyde Farsça ve Arapça öğrendi. Henüz yirmili yaşlarında iken İstanbul'a göç ederek Divan-ı Hümayun Kalemi'nde katiplik görevine başladı.
Kariyeri boyunca çeşitli görevlerde bulunan Zihni, Erzurum'da vali katipliği yaptı. 1828 yılında Osmanlı-Rus Savaşları sırasında memleketi Bayburt'a döndü. Daha sonra Trabzon ve Çanakkale'de katiplik görevlerini sürdürdü.
1840 yılında Ordu-yu Hümayun'da kâtip olarak görev yapan şair, bu dönemde Akkâ'ya gitti. 1846 yılından sonra ise Hopa, Of, Erzincan, Ünye, Karaağaç, Sürmene, Tonya ve Vakfıkebir'de kaza müdürlüğü görevlerinde bulundu.
Bayburtlu Zihni'nin tam olarak bilinmemekle birlikte 1850'li yıllarda Trabzon'un Maçka ilçesinde vefat ettiği rivayet edilmektedir.
Edebi Kişiliği ve Önemli Eserleri
Bayburtlu Zihni, hem Divan hem de Halk Edebiyatı geleneğinde eserler vermiş çok yönlü bir şairdir. Şiirlerinde hem hece hem de aruz ölçüsünü başarıyla kullandı. Sağlıklı zamanlarında saraya sunulmak üzere şiirler yazdı, ancak onu asıl üne kavuşturan eserleri hece ölçüsüyle yazdığı koşma ve destanlar oldu.
Başlıca Eserleri
Sergüzeştname-i Zihni: Şairin el yazması olan 11 nüshası keşfedilen bu eser, Zihni'nin ününü artıran önemli çalışmalarından biridir. Son nüshalarda yer alan destanlar özellikle dikkat çekicidir.
Divan-ı Zihni: Şairin ölümünden sonra oğlu Ahmet Revayi tarafından 1870'li yıllarda yayımlandı. 160 sayfalık bu divanda gazeller başta olmak üzere çeşitli şiir türleri yer alır.
Kitab-ı Hikâye-i Gâribe: 1992 yılında Saim Sakaoğlu ve Ahmet Sevgi tarafından yayımlanan bu eser, toplam 27 varaktan oluşur. Zihni bu çalışmasında hemşehrisi Bayburt beylerinden Abdullah Bey'in 18 yıllık hayatını öyküleştirmiştir.
Bayburtlu Zihni'den Şiir Örneği
Şairin üslubunu ve dil becerisini yansıtan örnek şiirlerinden biri şöyledir:
Ah elinden zülfü kemendim benim
Müjgan değdi sinem yaralandı gel
Gün begün artmakta derd ile gamım
Uç verdi yaralar sıralandı gel
Gamdan hisar oldu meskenim yurdum
Tükenmez avazım okunmaz virdim
Üç değil beş değil yüz oldu derdim
Yüklendi gam yükün kiralandı gel
Zihniya yolundur haftada ayda
Sevip ayrılmada ne buldun fayda
Azrail göğsünde canın ne heyde
Gözlerimin akı karalandı gel
Bayburtlu Zihni, Türk edebiyatının 19. yüzyıldaki önemli temsilcilerinden biri olarak hem Divan hem de Halk Edebiyatı'na yaptığı katkılarla hatırlanmaya devam ediyor. Eserleri ve şiirleri, edebiyat tarihimizin zengin mirasının değerli parçaları arasında yer alıyor.