Dünyaca ünlü piyanistimiz Fazıl Say, sanat dünyasında adeta bir fırtına yaratan açıklamalarda bulundu. Gazze'de yaşanan insanlık trajedisine bigane kalan meslektaşlarına çok sert çıkış yaptı.
Öyle ki—sanatçıların, konserlerinin iptal olma endişesiyle suskunluğu tercih etmelerini anlamakta güçlük çektiğini belirtti. "Kariyer kaygısı insanlık vicdanının önüne geçemez" diyerek adeta ders niteliğinde bir tavır sergiledi.
Sanatın Sessiz Kalma Lüksü Yok
Fazıl Say'ın üzerine basa basa vurguladığı bir gerçek var: Sanatçılar toplumsal olaylara kayıtsız kalamaz. Özellikle Gazze'de yaşananlar karşısında susmak, sanatın doğasına aykırı. Zira sanat—her daim—ezilenin yanında olmalı, insanlığın sesi olmalı.
Peki ya konser iptalleri? Say'a göre bu, asla bir mazeret olamaz. "İnsanlık onuru, birkaç konserden çok daha değerli" diyor usta piyanist. Haklı da değil mi?
Vicdanları Sorgulatan Çağrı
Fazıl Say'ın bu çıkışı, sanat camiasında derin bir sessizliği parçaladı. Kimileri için rahatsız edici olsa da—aslında—herkesin kendi vicdanıyla yüzleşmesi gereken bir andı.
Belki de unuttuğumuz bir gerçeği hatırlattı: Sanatçılar, sadece eğlendiren kişiler değil; aynı zamanda toplumun ahlaki pusulasıdır. Ve pusula—işte tam da böyle zamanlarda—doğru yönü göstermeli.
Usta ismin bu cesur duruşu, sosyal medyada büyük yankı buldu. Takipçileri tarafından takdirle karşılanırken, sanat dünyasının suskunları ise eleştiri oklarının hedefi oldu.
Sonuç olarak—Fazıl Say'ın bu çıkışı, sadece bir tepki değil; aynı zamanda sanatın toplumsal sorumluluğuna dair yeniden düşünmemiz gerektiğinin kanıtı. Unutmayalım: Sanat, asla sessiz kalmamalı.
