
Kim derdi ki o ekranların sevilen yüzü Tolga Karel'in hayatında bu kadar çok 'kulak verilesi' an birikmiş? İşte karşınızda, bir röportaj sırasında dökülen samimi itiraflar ve belki de hiç duymadığınız detaylar...
Kameranın Arkasındaki Adam
Gülüşüyle yıllardır gönülleri fetheden Tolga Karel, aslında kamera önünden çok daha fazlası. 'Kulak verin' dediği o anlarda, hayatın ona öğrettiklerini anlatırken gözlerindeki o derin ifadeyi görmeliydiniz. 'Her şey bir anda olmadı' diyor ve ekliyor: 'Bazen en dibe vurman gerekiyor ki, yukarı çıkabilesin.'
Ve işte size birkaç çarpıcı detay:
- İlk rolünde neredeyse setten kovuluyormuş – 'O an anladım ki, bu iş ciddiye alınmalı.'
- En büyük korkusu başarısızlık değil, kendini tekrar etmekmiş. (Ki bunu nasıl da ustalıkla aştığını hepimiz biliyoruz!)
- Hayattaki en büyük dersi annesinden almış: 'Dürüstlük her şeyden önce gelir.'
'Ben Aslında...' İtirafları
Röportajın en çarpıcı kısmı belki de Tolga'nın 'Ben aslında...' diye başladığı cümleler oldu. 'Ben aslında çok utangaç bir insanım' dediğinde, yıllardır ekranlarda gördüğümüz o karizmatik adamın nasıl da farklı bir yönünü keşfetmiş olduk.
Peki ya siz onun:
- Stres attığı yöntemin eski plak dinlemek olduğunu biliyor muydunuz?
- Rol seçerken para değil, hikayenin kalitesine baktığını?
- Ve en önemlisi – 'Artık gençlere örnek olmak istiyorum' dediğini?
İşte size Tolga Karel'in hayatından çıkarılacak dersler: Kendin ol, çok çalış, ve asla pes etme. Belki de bu yüzden yıllardır seviliyor, kim bilir?