Gösterime girdiği günden bu yana izleyicileri büyüleyen Hugo, sinemanın büyülü dünyasına adeta bir yolculuk vaat ediyor. Martin Scorsese'nin yönetmen koltuğunda oturduğu bu yapım, sadece bir çocuğun hikayesini anlatmıyor — sinemanın kendisine bir aşk mektubu yazıyor.
Peki Neydi Bu Filmin Sırrı?
Paris'te bir tren istasyonunda geçen olaylar, yetim kalmış Hugo'nun (Asa Butterfield) mekanik bir adamın sırrını çözme çabasıyla başlıyor. Tabii işin içine Georges Méliès (Ben Kingsley) girince, her şey daha da ilginç bir hal alıyor. Sinemanın ilk dönemlerine yapılan göndermeler, filmin ruhunu oluşturuyor adeta.
Oyuncu kadrosuna gelince... Asa Butterfield'ın masumiyeti, Chloe Grace Moretz'un enerjisi ve Ben Kingsley'nin otoritesi, ekrana yansıdığı gibi izleyiciyi de etkisi altına alıyor. Sakın Sacha Baron Cohen'in komik istasyon memuru rolünü unutmayalım — bazı sahnelerde gülmekten kendinizi alamayacaksınız!
Çekimler Nasıl Geçti?
2010 yılında İngiltere'de başlayan çekimler, tam 128 gün sürdü. Scorsese'nin her detayı titizlikle ele aldığı bu projede, 3D teknolojisi sinema tarihine saygı duruşunda bulunmak için kullanıldı. Filmin kostümleri ve set tasarımı, 1930'lar Paris'ini adeta yeniden canlandırıyor.
Sonuç mu? 11 dalda Oscar adaylığı ve 5 ödül! Görsel efektlerden sanat yönetimine kadar her şeyin kusursuz olduğu bu film, hem çocuklara hem de yetişkinlere hitap ediyor. Eğer hala izlemediyseniz, bu büyülü dünyaya adım atmak için geç kalmış sayılmazsınız.
