
Kim derdi ki Yeşilçam'ın o korkunç kötü adamının hayatı, oynadığı rollerden bile daha çarpıcı olacak? Kerim karakteriyle hafızalara kazınan oyuncunun gerçek yaşam öyküsü, bir senaryodan fırlamış gibi...
Şimdilerde gençlerin pek tanımadığı ama 70'li yılların korkulu rüyası olan bu karakter, aslında parmaklarındaki bir sırrı saklıyordu. (Evet, tam da o korkunç bakışlarının ardında!)
Parmaklarındaki Sır Neydi?
Çoğu izleyici fark etmese de, Kerim'i canlandıran oyuncunun bir parmağı doğuştan eksikti. İşin ilginci, bu "kusur" onun için bir lütuf olmuş. Setlerde "Bu adam gerçekten kötü!" algısı yaratmakta birebir işe yaramış.
"Kamerada fark edilmiyordu ama," diye anlatıyor bir dönem çalıştığı yönetmen, "o parmak eksikliği, karaktere gizem katıyordu. Seyirci bilinçaltında bir şeylerin eksik olduğunu hissediyordu."
Zorlu Yıllar ve Beklenmedik Şöhret
Ankara'nın bir kenar mahallesinde başlayan hayatı, tam bir inişli çıkışlı rollercoaster'dı. Genç yaşta ailesini kaybedince İstanbul'a göç etmiş. Bir gün bir kahvehanede otururken keşfedilmiş - tabii o günlerde kimse onun yüzündeki o ifadeyi unutamayacağını bilmiyormuş.
- İlk filminde figüran olarak çıkmış
- Üçüncü filminde kötü adam rolü verilmiş
- Beşinci filminden sonra "Kerim" ismiyle anılmaya başlanmış
Ve işte o andan sonra Türk sinemasının en unutulmaz antagonistlerinden biri doğmuş!
Setlerin Gizli Şakacısı
İşin ironik yanı, kamera arkasında tam bir şakacı olmasıymış. "Rol gereği suratımı asınca herkes korkuyordu," diye gülümsüyormuş meğer, "ama ben aslında komik olmaya bayılırdım."
Bir anısını anlatırken: "Bir gün setteki herkesin çayına tuz attım. Senaryoda ağır bir sahne vardı, herkes gerilmişti. O gün setin en iyi performansını ben değil, tuza içen oyuncular verdi!"
Ne diyelim? Belki de gerçek kötü adamlar, en iyi iyi adamların arasından çıkıyordur...