
Diyarbakır deyince akla ilk gelen şey, tarihi dokusu mu yoksa o muazzam lezzetleri mi? Aslında ikisi de! Ama bugün, bu kadim şehrin mutfak hazinelerine dalıyoruz. Damaklarda iz bırakan, nesiller boyu aktarılan tariflerin peşindeyiz.
Ciğerin Tahtı: Kubbeli Ciğer
Sabahın erken saatlerinde dumanı üstünde servis edilen bu lezzet, adeta bir ritüel. "Ciğer yemeden Diyarbakır’dan ayrılmak olmaz!" diyen yerel halka kulak verin. Marifet, incecik doğranışında ve mangal ateşinde kıvamını bulmasında saklı.
Meftunesiz Olmaz!
Kim demiş sebze yemekleri sıkıcıdır diye? Patlıcanın, etle buluştuğu bu yemek, Diyarbakır usulü hazırlandığında bir başka oluyor. Baharatların dansı diyebiliriz buna. Yanında taze lavaşla denemelisiniz, pişman olmayacaksınız.
Bir de şu var: Meftune yaparken acele etmemek lazım. Kısık ateşte, sabırla pişmeli ki o eşsiz tat ortaya çıksın. Diyarbakırlı teyzelerin sırrı burada yatıyor belki de.
İçli Köftenin Atası: İçli Köfte
Evet, belki her yerde var ama Diyarbakır’da bir başka! "Dışı çıtır, içi yumuşacık" diye tarif ediyorlar. Bulgurun kıvamından, iç harcının baharat dengesine kadar her detay özenle düşünülmüş.
Hani bazı lezzetler vardır, yedikçe yersiniz? İşte o türden. Üstelik Diyarbakır’da her evin kendine has bir sırrı var bu yemek için. Kimi nar ekşisi koyar, kimi biraz daha acı sever.
Sac Tava: Sade Görünümlü Lezzet Bombası
Adı sade, görünüşü sade ama lezzeti... Oh! Kuzu etinin en güzel hallerinden biri. Sacın üzerinde çıtır çıtır pişen et, adeta ağızda dağılıyor. Yanında közlenmiş biber ve domatesle servis ediliyor ki, değmeyin keyfine!
Diyarbakır’da bir lokantaya gittiğinizde mutlaka deneyin derim. Hele bir de mevsimiyse, taze naneli ayranla birlikte... Müthiş oluyor!
Künefe mi Dediniz?
Diyarbakır denilince tatlı olarak akla ilk gelen şüphesiz kadayıf. Ama öyle bildiğiniz gibi değil! Burada kadayıfın içi cevizle dolduruluyor ve üzerine bolca şerbet ekleniyor. Çıtır dış yüzey, içerideki yumuşacık dokuyu koruyor adeta.
Bir porsiyon yetmez, iki porsiyon az gelir türünden. Üstelik Diyarbakırlı ustalar, bu tatlıyı yaparken adeta bir sanat eseri ortaya koyuyorlar.
Son bir not: Diyarbakır mutfağı sadece bunlarla sınırlı değil elbette. Sumaklı soğan salatasından tutun, lebeniye çorbasına kadar keşfedilecek onlarca lezzet var. Belki de en iyisi, bir Diyarbakır turu yapıp hepsini yerinde denemek!