
Kim sevmez ki o sıcacık kürk yumağının mırıltılarını? Ancak işin arka yüzü hiç de göründüğü kadar masum olmayabilir. Göğüs Hastalıkları alanında ismiyle tanınan Prof. Dr. Tevfik Özlü, özellikle kedi ve köpek tüylerinin solunum sistemimizde yaratabileceği tahribat konusunda oldukça net uyarılarda bulundu.
Aslında mesele sadece tüyler de değil – tabii ya, asıl problem onlara yapışıp gelenler: alerjenler, tozlar, polenler ve daha nicesi. Özellikle de astım veya KOAH gibi kronik rahatsızlıkları olanlar için bu mikroskobik partiküller adeta birer düşman askeri gibi.
Peki Neler Oluyor da Tüyler Tehlike Saçıyor?
Şöyle düşünün: evcil hayvanınız dışarıda gezerken tüyleri, havada uçuşan en agresif alerjenlere adeta bir manyetik alan gibi yapışıyor. Sonra o minik sevimli canlı, üzerinde bu 'yük' olduğu halde evin içinde dolaşıyor, kanepeye atlıyor, belki de yatağınıza bile çıkıveriyor.
İşte o an... Solunum yollarınız için alarm zilleri çalmaya başlıyor. Öksürük krizleri, nefes darlığı, hırıltı – tüm bu semptomlar, vücudunuzun isyan bayrağını çektiğinin göstergesi.
Prof. Dr. Özlü'nün Altını Çizdiği Önlemler:
- Temizlik, temizlik, temizlik! Evet, belki sıkıcı gelebilir ama hayvanların yaşam alanlarını ve kendi eşyalarınızı düzenli olarak temizlemek şart.
- Evinizi sık sık havalandırmak – içeri taze hava girmesine izin vermek çok mühim.
- Yatak odanızı adeta bir 'hayvansız bölge' ilan etmek. Uyku saatleriniz boyunca maruz kalmamak için akıllıca bir hamle olacaktır.
- Ve tabii ki, HEPA filtreli bir hava temizleyici edinmek. Özellikle alerjisi olanlar için bu cihazlar neredeyse bir cankurtaran simidi kadar değerli.
Sonuç olarak? Hayvan sevgisi paha biçilemez elbette. Ancak sağlığımız da öyle. Biraz dikkat, biraz özen ve düzenli temizlikle bu iki değerli şeyi bir arada tutmak mümkün. Prof. Dr. Özlü'nün dediği gibi, farkında olmak ve önlem almak, sevgimizi ve sağlığımızı korumanın en akıllıca yolu.