İnsan ömrünün ortalama 78 yıl olduğunu düşünürsek -ki bu rakam giderek artıyor- hayatımız boyunca yaklaşık 80 bin öğün yemek yiyoruz. Peki bu öğünlerde neyi, nasıl, ne kadar tükettiğimizin farkında mıyız? İşte tam bu noktada devreye 'gıda okuryazarlığı' kavramı giriyor.
Sabri Ülker Vakfı'nın düzenlediği son toplantıda ortaya konulan veriler gerçekten düşündürücü. Beslenme alışkanlıklarımızın sağlığımız üzerindeki etkisi sandığımızdan çok daha büyük. Vakıf Başkanı Zeki Yılmaz'ın dediği gibi, "Gıdayı sadece karın doyurmak olarak görmek artık yeterli değil."
Gıda Okuryazarlığı Neden Bu Kadar Önemli?
Aslında her şey basit bir soruyla başlıyor: Bugün ne yediğinizi gerçekten biliyor musunuz? Market raflarında gördüğümüz ürünlerin üzerindeki etiketleri okumak, içerikleri anlamak, besin değerlerini yorumlamak... Bunların hepsi gıda okuryazarlığının bir parçası.
Toplantıda konuşan uzmanların üzerinde durduğu en önemli noktalardan biri de çocuklarımızın beslenme alışkanlıkları. Okul kantinlerinde, evde, dışarıda -nerede olurlarsa olsunlar- doğru gıda seçimleri yapabilmeleri için onlara rehberlik etmemiz şart.
İşte Hayatınızı Değiştirecek 5 Basit Öneri
- Alışveriş yaparken sadece fiyat etiketine değil, besin değerlerine de bakın
- İçindekiler kısmında bilmediğiniz maddeler varsa araştırın
- Porsiyon kontrolünü öğrenin - göz kararı değil, gerçek ölçülerle
- Çocuklarınızla birlikte mutfağa girin, onlara sağlıklı tarifler öğretin
- Yemek yemeyi bir angarya değil, keyifli bir deneyim haline getirin
Düşünsenize, her gün yaptığımız küçük seçimler aslında uzun vadeli sağlığımızı şekillendiriyor. Sabri Ülker Vakfı'nın bu konudaki çalışmaları gerçekten takdire şayan. Özellikle eğitim programları ve farkındalık kampanyalarıyla toplumun her kesimine ulaşmaya çalışıyorlar.
Peki ya siz? Bugün ne yediğinizin farkında mısınız? Bir dahaki market alışverişinizde sadece fiyat etiketlerine değil, besin değerlerine de bakacağınıza söz verin. Unutmayın, sağlıklı bir gelecek bilinçli tercihlerle başlar.
