
Sıcaklar bastırdı, terler akıyor ama kimse farkında değil: Vücutlarımız sessiz çığlık atıyor! Özellikle temmuz ayıyla birlikte hastanelerin acil servislerinde garip bir yoğunluk başladı. Nedeni mi? Akut gastroenterit vakalarındaki patlama...
Uzmanların "yazın kabusu" dediği bu durum, öyle hafife alınacak gibi değil. Mikroplar sıcağı seviyor - hem de çok seviyor. Öyle ki, birkaç saatte bir buzdolabında unuttuğunuz o yemeğin içinde partiler düzenliyorlar.
Sinsi Tehlike: Belirtiler Ne Zaman Ciddiye Alınmalı?
"Aman canım, basit bir ishal işte" diyenlerdenseniz, durun bir dakika! İşte size çarpıcı gerçekler:
- 24 saatten fazla süren şiddetli ishal
- Kusmayla birlikte ateşin 38°C'yi geçmesi
- Gözlerde çökme ve ağız kuruluğu (vücudunuzun "su yok" çığlıkları)
Çocuklarda durum daha vahim. Küçük bedenlerde sıvı kaybı, saatler içinde kritik boyutlara ulaşabiliyor. "Daha dün parkta koşuyordu" dedirten vakalar var...
Korunma Yolları: Mikroplara Karşı 5 Altın Kural
- Ellerinizi sadece suyla değil, en az 20 saniye sabunla yıkayın ("Happy Birthday" şarkısını iki kez söyleyecek kadar!)
- Açıkta satılan gıdalardan uzak durun - o dondurmacının temizlik standartlarını bilemezsiniz
- Pişmiş yemekleri oda sıcaklığında 2 saatten fazla bekletmeyin
- Çiğ sebze-meyveleri sirkeli suda bekletin (mikroplar asit sever ama bu kadarına bile dayanamaz)
- Şüpheli su kaynaklarından uzak durun - tatiliniz zehir olmasın
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Ayşe Kaya, "Hastaların %70'i basit önlemleri ihmal ettiği için geliyor" diyor. Üstelik bu vakaların çoğu, dikkat edilse asla yaşanmayacak türden.
Peki ya siz? Bu yaz kendinizi ve sevdiklerinizi bu sinsi tehlikeden korumak için hangi önlemleri alıyorsunuz? Unutmayın, mikroplar tatil yapmıyor!