Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, çocukları dijital dünyanın risklerinden korumak için önemli bir adım attı. Türkiye Büyük Millet Meclisi Dijital Mecralar Komisyonu'nda yaptığı sunumda, 15 yaşından küçük çocukların sosyal medya hesaplarına erişimini kısıtlayacak yeni bir düzenlemenin detaylarını kamuoyu ile paylaştı.
Platformlara Ağır Yükümlülükler Getiriliyor
Bakan Göktaş'ın açıkladığı taslak düzenlemeye göre, sosyal ağ sağlayıcılarına yasal bir zorunluluk getirilecek. Bu kapsamda, sosyal medya platformlarının 15 yaş altındaki bireylere kesinlikle hesap açmaması ve hizmet sunmaması gerekecek. Mevcut uygulamada yaygın olan yalnızca beyana dayalı yaş kontrolü sistemleri son bulacak. Bunun yerine, platformların daha güvenilir ve doğrulanabilir yaş tespit sistemleri kurması şart koşulacak.
Dünya Genelindeki Yaş Sınırları ve Türkiye'nin Yeri
Mahinur Özdemir Göktaş, sunumunda konuyu küresel bir perspektifle ele aldı. Çeşitli ülkelerdeki uygulamalara dikkat çekerek, Avustralya'da yaş sınırının 16, Fransa'da 15, İtalya'da 14, Danimarka ve Belçika'da ise 13 olduğunu belirtti. Türkiye'nin önerdiği 15 yaş sınırının, bu uluslararası örnekler dikkate alınarak belirlendiği görülüyor. Bu karar, çocukların psikolojik ve sosyal gelişimlerinin olumsuz etkilenmemesi için kritik bir dönem olan erken ergenlik çağını korumayı hedefliyor.
Zararlı İçeriklere Hızlı Müdahale
Yeni düzenlemenin bir diğer önemli ayağı ise zararlı içeriklerle mücadele. Bakan Göktaş'ın açıklamalarına göre, çocuklara yönelik zararlı olduğu tespit edilen içerikler için mahkeme kararı beklenmeyecek. İlgili mekanizmalar devreye girerek, bu tür içeriklerin platformlardan hızla kaldırılması sağlanacak. Bu uygulama, çocukların maruz kalabileceği siber zorbalık, nefret söylemi, cinsel istismar materyalleri gibi risklere karşı daha etkin ve çabuk bir kalkan oluşturmayı amaçlıyor.
Önerilen yasal değişiklik, dijital platformların sorumluluklarını artırırken, ebeveynlerin de üzerine düşen görevler olduğunu hatırlatıyor. Uzmanlar, yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, ailelerin çocuklarıyla dijital okuryazarlık ve güvenli internet kullanımı üzerine daha fazla konuşması gerektiğini vurguluyor. Bu düzenleme, çocuk haklarını dijital çağda korumak için atılan somut bir adım olarak değerlendiriliyor.
