İzmir'in tarihi Karşıyaka Stadı'nda dün akşam yaşananlar, bildiğiniz futbol maçlarından çok daha öte bir anlam taşıyordu. Adeta bir insanlık dersi gibiydi her şey. Tribünlerden sahaya fırlatılan toplar, oyuncak arabalar, bebekler... Hepsi Filistin'deki masum çocuklar için sessiz çığlıktı.
Karşıyaka ile Altay arasındaki 2. Lig mücadelesi aslında sıradan bir pazar maçı olacaktı. Ama öyle olmadı. Maçın 9. dakikasında tribünlerden sahaya bir oyuncak seli boşaldı. Bu, tamamen spontane gelişen, yürekten kopup gelen bir hareketti. İnsanın tüylerini diken diken eden cinsten.
Dokuzuncu Dakikanın Anlamı
Peki neden tam 9. dakika? Bu sayı aslında çok derin bir sembolizm taşıyor. İsrail'in 9 yaş altı çocuklara yönelik saldırılarına dikkat çekmek için seçilmişti bu an. Tribünlerdeki her bir oyuncak, kayıp bir çocuğun yerine konuşuyor gibiydi sanki.
Oyun durdu tabii. Ama kimse bundan rahatsız olmadı. Oyuncular, hakemler, teknik ekipler... Hepsi bu anlamlı eyleme saygı gösterdi. Sahadaki oyuncaklar toplanırken, herkesin yüzündeki o duygu dolu ifade gerçekten görülmeye değerdi.
Bir Anda Her Şey Değişti
Maç 15 dakika kadar durdu. Ama bu ara, belki de sezonun en anlamlı bölümüydü. Taraftarlar "Filistin" sloganları atarken, sahadaki oyuncaklar toplanıyordu. Toplanan oyuncakların tamamı Filistinli çocuklara ulaştırılmak üzere yardım kuruluşlarına teslim edilecek.
Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı bu konuda net konuştu: "Biz sadece futbol oynamıyoruz, aynı zamanda insanlık dersi de veriyoruz." Hakikaten de öyle oldu. Bu eylem, sporun sadece kazanmak veya kaybetmek olmadığını, çok daha büyük amaçlar için kullanılabileceğini gösterdi.
Sonuçta maç 1-1 bitti. Ama skor kimsenin umurunda değildi artık. Asıl kazanan insanlıktı, dayanışmaydı, vicdandı. İzmir'deki bu anlamlı protesto, dünyaya güçlü bir mesaj verdi: Çocuklar ölmesin, oyunlar devam etsin.
Belki de en çarpıcı olanı, bu eylemin tamamen sıradan futbolseverler tarafından organize edilmiş olması. Sosyal medyada yayılan çağrıya kulüp de destek verdi elbette. Ama asıl güç, insanların yüreklerinden kopup gelen o samimi destekteydi.
