Şu gerçeği bir düşünün: Çocuğunuzun konuşmasında bir gariplik fark ettiniz ve içinizden "Aman canım, geçer bu" diyorsunuz. İşte uzmanlar diyor ki tam da bu düşünce, belki de çocuğunuzun konuşma geleceğini olumsuz etkileyen en büyük hatalardan biri.
Konuşma terapistleri ve çocuk gelişim uzmanları, kekemeliğin genellikle 2 ila 5 yaş arasındaki çocuklarda ortaya çıktığını vurguluyor. Bu dönem - dil gelişiminin en hızlı olduğu evre - aynı zamanda müdahale için de en kritik zaman dilimi.
Peki Neden Bu Yaş Aralığı?
Aslında cevap basit: Çocuklar bu dönemde kelime hazinelerini hızla genişletiyorlar. Düşünsenize, bir anda yüzlerce yeni kelime öğreniyor, cümleler kurmaya başlıyorlar. Beyinleri adeta bir dil laboratuvarı gibi çalışıyor. İşte bu yoğun süreçte bazen konuşma akıcılığında aksamalar olabiliyor.
Uzmanların altını çizdiği nokta şu: Her konuşma bozukluğu kekemelik değil elbette. Ancak şu belirtiler varsa dikkat:
- Kelime tekrarları (be-be-ben gel)
- Hece uzatmaları (mmm-merhaba)
- Konuşurken göz kırpma, yüz buruşturma gibi tikler
- Konuşmaktan kaçınma davranışları
Beklemek mi, Harekete Geçmek mi?
Toplumda yaygın olan "Kendi kendine geçer" inanışı, maalesef birçok aileyi yanıltıyor. Oysa erken müdahale tam da bu noktada devreye giriyor. Uzmanlar, 6 aydan uzun süren konuşma problemlerinde mutlaka bir dil ve konuşma terapistine başvurulması gerektiğini söylüyor.
Peki aileler ne yapmalı? İşte altın değerinde birkaç ipucu:
- Çocuğunuz konuşurken sabırla dinleyin, sözünü kesmeyin
- Göz teması kurun, aceleci davranmayın
- "Yavaş konuş", "Derin nefes al" gibi uyarılardan kaçının
- Onun yerine cümlelerini tamamlamayın
- Konuşma içeriğine odaklanın, nasıl konuştuğuna değil
Aslında mesele sadece konuşmak değil. Kekemelik, çocuğun özgüvenini, sosyal ilişkilerini, hatta okul başarısını bile etkileyebiliyor. Kimi çocuk konuşmaktan o kadar çekiniyor ki, içine kapanıp susmayı tercih edebiliyor.
Peki Tedavide Neler Var?
Günümüzde kekemelik tedavisinde oldukça etkili yöntemler mevcut. Dil ve konuşma terapistleri, çocuğun yaşına ve ihtiyacına göre kişiselleştirilmiş programlar hazırlıyor. Aile eğitiminden oyun terapisine, nefes egzersizlerinden akıcılık şekillendirme tekniklerine kadar pek çok yaklaşım bulunuyor.
Unutmayın: Kekemelik bir kader değil. Doğru zamanda, doğru müdahale ile büyük oranda kontrol altına alınabilecek bir durum. Önemli olan geç kalmamak.
Son söz: Çocuğunuzun konuşması sizi endişelendiriyorsa, "geçer" diye beklemek yerine bir uzmana danışın. Bu küçük adım, belki de onun hayatındaki en büyük farkı yaratacak.