Günümüzün tüketim çılgınlığı içinde kaybolan ebeveynler için adeta bir can simidi gibi görünüyor bu yöntem. Her istediği anında yerine getirilen, "hayır" kelimesini neredeyse hiç duymayan çocuklar yetiştirirken, aslında onlara ne kadar da büyük bir kötülük yaptığımızı hiç düşündünüz mü?
İşte tam bu noktada devreye giriyor mahrumiyet eğitimi. Adı ürkütücü gelse de, aslında çocuklarımıza hayatın gerçeklerini öğretmenin en insani yollarından biri.
Peki Nedir Bu Mahrumiyet Eğitimi?
Kulağa karmaşık geliyor, değil mi? Aslında o kadar da değil. Temelinde, çocukların her istediğinin anında karşılanmaması gerektiği fikri yatıyor. Biraz beklemeyi, sabretmeyi öğrenmeleri... Hayal kırıklığıyla başa çıkabilme becerisi kazanmaları.
Uzmanların dediğine göre, modern ebeveynler olarak bizler çocuklarımızı adeta cam bir fanus içinde büyütüyoruz. Her düştüğünde koşup kaldırıyor, her ağladığında istediğini veriyoruz. Peki ya sonra? Gerçek dünyaya adım attıklarında ne olacak?
Beklemek Neden Bu Kadar Önemli?
Şöyle düşünün: İki yaşındaki çocuğunuz oyuncak için ağlıyor. Hemen alıyorsunuz, susturuyorsunuz. Kolay yol bu. Ama bir dakika... Ya beklemesini söyleseydiniz? Ya "Biraz sonra alacağız" deseydiniz?
- Sabretmeyi öğrenirler
- Duygularını kontrol edebilmeyi keşfederler
- Hayal kırıklığıyla başa çıkma becerisi geliştirirler
- Değer bilmeyi öğrenirler
Aslında hepimiz biliyoruz ki hayat her zaman istediğimiz gibi gitmiyor. O halde neden çocuklarımızı bu gerçekten koruyalım?
Uygulama İpuçları: Nasıl Yapmalı?
İşin teorisi güzel de, pratikte nasıl uygulayacağız diye düşünüyorsunuz, biliyorum. İşte size birkaç ipucu:
- Küçük adımlarla başlayın: İlk günden saatlerce bekletmeyin tabii ki. Birkaç dakikayla başlayın, zamanla artırın.
- Açıklama yapın: "Şu an alamayız, çünkü..." diye mantıklı bir açıklama getirin.
- Tutarlı olun: Bugün hayır dediğinize yarın evet demeyin.
- Duygularını kabul edin: "Üzüldüğünü anlıyorum" deyin, duygularını görmezden gelmeyin.
En zor kısmı belki de şu: Çocuğunuzun üzüldüğünü görmek. İçgüdüleriniz "hemen sustur" diyecek. Ama unutmayın, biraz hayal kırıklığı şu an acıtıyor gibi görünse de, uzun vadede onları güçlendirecek.
Peki Ya Ödüller?
Bekledikten sonra küçük ödüller vermek mi? Kesinlikle evet! Ama her seferinde değil. Bazen sadece "aferin, çok sabırlıydın" demek bile yeterli olabilir.
Bu konuda uzmanların görüşü net: Mahrumiyet eğitimi, çocuğu cezalandırmak değil, ona hayat becerileri kazandırmakla ilgili. Zaten önemli olan da bu değil mi? Onları hayata hazırlamak...
Sonuçta hepimiz istiyoruz ki çocuklarımız ileride kendi ayakları üzerinde durabilsin, zorluklarla başa çıkabilsin. İşte bu eğitim tam da bunu vaat ediyor. Denemeye değer, ne dersiniz?