Kayseri'nin merkez Melikgazi ilçesinde bulunan Şehit Jandarma Er Levent Atsız İlkokulu'nda, insanlık dersi niteliğinde bir etkinliğe daha tanık olduk. Minik öğrenciler, Gazze'de zor günler geçiren kardeşleri için adeta seferber oldu.
Okulun bahçesi, rengarenk tezgahlarla doldu taştı. Annelerin el emeği göz nuru kekler, börekler, kurabiyeler... Bir yanda öğrencilerin kendi elleriyle hazırladıkları el işi ürünleri. Her tezgahta farklı bir heyecan, farklı bir güzellik vardı.
Hem Eğlence Hem Dayanışma
Kermes alanı adeta bir şenlik havasındaydı. Çocukların cıvıl cıvıl sesleri, kah gülüşmeleri, kah birbirleriyle yarışırcasına satış yapma çabaları görülmeye değerdi. Kimi öğrenci "En çok ben satacağım!" diye tutturmuş, kimi ise sattığı her kurabiyeden sonra yüzünde kocaman bir gülümsemeyle "Bir aile daha mutlu oldu!" diye seviniyordu.
Okul Müdürü Hasan Hüseyin Yıldırım'ın gözlerindeki gurur ise gerçekten anlatılmazdı. "Biz sadece matematik, Türkçe öğretmiyoruz" diyordu heyecanla, "Asıl önemli olan insanlığı, paylaşmayı, yardımlaşmayı öğretmek. Bugün burada çocuklarımız bunu bizzat yaşayarak öğreniyor."
Küçük Yüreklerden Büyük Ders
Şu an düşünüyorum da - gerçekten etkilenmemek elde değil. Henüz hayatın zorluklarını tam olarak kavrayamayacak yaştaki bu çocuklar, dünyanın öbür ucundaki akranları için çaba sarf ediyor. Belki de büyüklerine insanlık dersi veriyorlar, kim bilir?
Kermesten elde edilen tüm gelir - her bir kuruşu - Gazze'deki mağdur ailelere ulaştırılmak üzere toplanıyor. Öğretmenler, veliler, öğrenciler... Hepsi tek yürek olmuş. Okul Aile Birliği'nin organize ettiği bu anlamlı etkinlik, aslında küçük bir okuldan tüm dünyaya yayılan bir sevgi dalgası gibi.
Veliler de en az çocukları kadar heyecanlıydı haliyle. Kimi tezgah başında nöbet tutuyor, kimi çocuğunun bu anlamlı etkinlikteki mutluluğunu izliyordu. "Bizim çocuklar daha dün gibi okula başlamışlardı" diye düşünmeden edemedim, "şimdi ise küçük birer yardım meleği olmuşlar."
Bu tür etkinlikler - bence - sadece maddi yardım sağlamıyor. Çocukların karakter gelişimine, sorumluluk bilincine, paylaşma duygusuna da inanılmaz katkılar sunuyor. Belki de en değerli kazanım burada gizli: küçük yaşta sosyal duyarlılık kazanan bireyler yetiştirmek.
Kayseri'den yükselen bu minik ama anlamlı ses, umalım ki her yerde yankı bulsun. Çünkü dünya - şu sıralar - tam da böyle küçük sevgi dokunuşlarına ihtiyaç duyuyor.
