New York'tan İstanbul'a uzanan bu yolculuk, aslında bir umut arayışıydı. Atlas henüz iki yaşındayken teşhis konulan SMA Tip 1 hastalığı, ailesinin dünyasını başlarına yıkmıştı adeta. Amerikalı anne, "Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" diye düşünürken, Türk doktorlarla tanışmaları her şeyi değiştirdi.
İlk randevuda yaşadıkları ise oldukça şaşırtıcıydı. Doktor, "Merak etmeyin, biz sizin için buradayız" deyip Atlas'ın yanağına dokunduğunda, anne içinden "Vay canına, gerçekten farklılar!" diye geçirdi. Türk hekimlerin sıcak yaklaşımı, soğuk Amerikan hastane ortamlarına alışık olanlar için adeta bir terapi gibiydi.
"Biz Artık Türk Gibiyiz!" Diyen Anne ve Oğlunun Hikayesi
Tedavi sürecindeki en dikkat çekici detay ise iletişim şekilleri oldu. Anne gülümseyerek anlatıyor: "Doktorlarımızla öyle bir bağ kurduk ki, artık jestlerimiz, mimiklerimiz bile onlara benziyor. Atlas, 'Anne, biz de Türk olduk galiba!' diye şakalaşıyor."
Peki nedir bu "Türk gibi" iletişim? Anneye göre:
- Samimiyetin sınır tanımaması
- Profesyonellikle sıcaklığın iç içe geçmesi
- Her kontrolde çay ikramı (ki bu Atlas'ın en sevdiği kısım)
- Doktorların çocukla kurduğu doğal diyalog
Aslında bu hikaye, tıbbi tedavinin sadece ilaçlardan ibaret olmadığını gösteriyor. İnsan ilişkilerinin iyileştirici gücü, Atlas'ın durumunda da kendini açıkça belli ediyor.
Sağlık Turizmine Farklı Bir Bakış
Son zamanlarda sağlık turizmi denince akla genellikle estetik operasyonlar gelse de, Atlas ve annesinin hikayesi işin başka bir yönünü ortaya koyuyor. Türkiye'deki nöroloji uzmanlarının SMA konusundaki deneyimi ve insani yaklaşımı, aileyi buraya çeken en önemli etkenlerden biri olmuş.
Anne düşünceli bir ifadeyle ekliyor: "Belki de bazı şeyler parayla ölçülemez. Buradaki doktorlar sadece hastalığı değil, insanı tedavi ediyor. Bu çok değerli."
Atlas'ın tedavisi devam ederken, aile Türkiye'de geçirdikleri sürenin sadece tıbbi bir deneyim olmadığını, aynı zamanda kültürel bir köprü olduğunu vurguluyor. Kim bilir, belki de iyileşmek için gereken, tam da bu sıcak insan temasıydı.
