
Balıkesir'in burma büküm sokaklarında, belki de hiç farkında olmadığınız minik bir kahraman hayata tutunmaya çalışıyor. Zeynep bebek - henüz 2,5 aylık ama şimdiden hayatın ne kadar acımasız olabildiğini öğrenmek zorunda kalmış.
Onun hikayesi, aslında hepimizin hikayesi. Çünkü bir çocuğun gözlerindeki umut, hepimizin ortak vicdanına hitap ediyor.
Zorlu Teşhis: SMA Tip 1
Doktorların soğuk terimleriyle söylersek: Spinal Müsküler Atrofi. Tip 1. İşin gerçeği, bu kelimeler bir ailenin dünyasını başına yıkıyor. Zeynep'e henüz 2,5 aylıkken konulan bu tanı, adeta bir hayat yolunun önüne çekilmiş set gibi.
Peki nedir bu SMA? Basitçe söylemek gerekirse, vücudun sinir sistemini ve kas kontrolünü çalan sinsi bir hastalık. Tip 1 ise en ağır formu - ne yazık ki.
Zamanla Yarışıyorlar
İşin acil tarafı şu: Bu hastalıkta erken müdahale hayati önem taşıyor. Zeynep'in ailesi, 18 Mart tarihine kadar 18 milyon lira toplamak zorunda. Neden mi? Çünkü dünyada uygulanan gen tedavisi için bu miktar gerekiyor.
Tedavi ne kadar erken uygulanırsa, o kadar etkili oluyor. Zaman, gerçekten de altın değerinde.
Bir Annenin Yürek Burkan Çağrısı
Zeynep'in annesi, gözyaşlarına boğulmuş sesiyle anlatıyor: "Kızımın gözlerine bakıyorum da... İçim parçalanıyor. Ona normal bir çocukluk yaşatmak istiyorum. Koşsun, oynasın, gülsün istiyorum."
Aslında her annenin en doğal hakkı olan bu basit dilek, Zeynep için milyonlarca lira değerinde.
Nasıl Yardım Edebilirsiniz?
- Bankalararası Para Transferi: Zeynep Sargın adına yapılacak bağışlar
- IBAN: TR70 0004 6001 3388 8000 0000 00 (Zeynep Sargın)
- Son Tarih: 18 Mart - bu tarihe kadar 18 milyon lira toplanması gerekiyor
Unutmayın: Her kuruş, Zeynep'in hayatındaki bir anlamı değiştirebilir. Belki de ilk adımını atmasını sağlayacak o anı satın alabilir.
Umut Hiç Tükenmez
Balıkesir'den yükselen bu yardım çığlığı, aslında hepimizin insanlığını sorguluyor. Zeynep'in mücadelesi, sadece onun değil - hepimizin mücadelesi. Çünkü bir çocuğun gülümsemesi, her şeye değer.
Kim bilir? Belki de sizin yardımınız, Zeynep'in hayatındaki dönüm noktası olacak. Ve yıllar sonra, "Ben Zeynep'in kurtuluşuna destek olmuştum" diyebilmek... Paha biçilemez bir duygu olsa gerek.