
İstanbul'da adı henüz resmi olarak açıklanmayan bir özel hastanede, neredeyse birbiri ardına yaşanan iki vefat, ciddi bir endişe bulutunun oluşmasına neden oldu. Sanki bir kader değil de, rahatsız edici bir tesadüfler zinciri gibi.
İlk olay, geçtiğimiz hafta yaşandı. 55 yaşındaki bir hasta, rutin bir müdahale sonrası hayatını kaybetti. Ailesinin şok ve üzüntüsü henüz dinmemişken, dün akşam saatlerinde benzer bir vakayla daha sarsıldılar. Bu kez 67 yaşındaki bir başka hasta, aynı hastanenin duvarları arasında son nefesini verdi.
‘Nasıl Olur?’ Sorusu Havada Asılı Kaldı
Ortalıkta dolaşan tek bir soru var: Nasıl olur da aynı yerde, bu kadar kısa sürede iki farklı insan aramızdan ayrılır? Akrabaların ve hasta yakınlarının sesi titriyor, gözleri ise yanıt arıyor. Resmi makamlar konuya ilişkin derhal bir soruşturma başlattıklarını duyurdu elbette. Fakat, insanın aklına ister istemez, "Acaba denetim mekanizmaları yeterince işliyor mu?" sorusu düşüyor.
Hastane yönetiminden yapılan ilk açıklamalar, standart prosedürlerin takip edildiği ve olayların üzücü bir tesadüf olduğu yönünde. Ancak, kamuoyu ve özellikle sosyal medya bu açıklamalara pek de sıcak bakmıyor. İnsanlar daha şeffaf bir iletişim bekliyor.
Sağlıkta Şeffaflık ve Güven Yeniden Masada
Bu olay, sadece iki can kaybının ötesinde, çok daha büyük bir tartışmayı alevlendirdi: Özel sağlık kuruluşlarında denetim ve hesap verebilirlik. Vatandaşlar, parasını ödeyerek girdikleri bu kurumlarda en yüksek standartta hizmet beklemekte haklılar değil mi?
Uzmanlar, benzer vakaların tekrarlanmaması için bağımsız denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Aileler ise adalet ve hesap sormak istiyor. Kaybedilen canlar geri gelmeyecek, evet. Fakat, belki de bu acı olaylar, sistemdeki bir çatlağı onarmak için bir uyarı işareti olur. Umuyoruz ki, yetkililer gereken dersleri çıkarır ve böyle üzücü haberleri bir daha asla okumak zorunda kalmayız.