Edirne'de yaşanan bir olay, sağlık sistemindeki olası açıkları bir kez daha gözler önüne serdi. Henüz hayatının baharında olan genç bir kadın, yaşadığı trajediyle sarsıldı. Doğum yapmanın mutluluğunu yaşayacağı gün, hayatının en acı gününe dönüştü adeta.
Olay, geçtiğimiz günlerde Edirne'deki bir devlet hastanesinde meydana geldi. 25 yaşındaki genç anne, doğum için hastaneye başvurmuştu. Normal doğum sonrası taburcu edilen kadın, eve gittikten kısa süre sonra ciddi sağlık sorunları yaşamaya başladı. Durumu giderek kötüleşen genç kadın, tekrar hastaneye getirildiğinde ise çok geç kalınmıştı.
İhmal Zinciri Mi Var?
Aile ve yakınlarının iddiaları gerçekten yürek burkucu. İlk muayenede gerekli tetkiklerin yapılmadığını, doğum sonrası takiplerin eksik kaldığını öne sürüyorlar. "Her şey çok hızlı gelişti" diyor anneannenin gözleri dolarak, "bir anda her şey altüst oldu."
Olayla ilgili en çarpıcı iddialardan biri de, hastane personelinin hastanın şikayetlerini ciddiye almadığı yönünde. Genç annenin, "kendimi iyi hissetmiyorum" şikayetlerinin yeterince dikkate alınmadığı iddia ediliyor. Bu durum, sağlık çalışanlarının hastayı dinleme ve değerlendirme konusundaki yaklaşımlarını bir kez daha sorgulatıyor.
Resmi Açıklama Bekleniyor
Sağlık Bakanlığı'nın konuya ilişkin inceleme başlattığı öğrenildi. Ancak aile, "artık hiçbir şey bizim acımızı dindiremez" diyor. Olayla ilgili savcılık soruşturması da devam ediyor. Hastane yönetiminden resmi bir açıklama gelmese de, konunun sosyal medyada geniş yankı bulduğu görülüyor.
Aslında bu tür vakalar, sağlık sistemimizin ne kadar hassas olduğunu gösteriyor. Küçük bir dikkatsizlik, bir anlık dalgınlık bile geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabiliyor. Hele de söz konusu olan bir bebeğin hayatıysa...
Uzmanlar, doğum sonrası dönemin anne ve bebek sağlığı açısından kritik olduğunu vurguluyor. Bu dönemde yapılacak düzenli takiplerin hayati önem taşıdığının altını çiziyorlar. Ancak görünen o ki, bu vakada bu takiplerde ciddi aksaklıklar yaşanmış.
Ailenin avukatı, müvekkillerinin hukuki haklarını sonuna kadar arayacaklarını belirtti. "Sadece maddi tazminat değil, manevi tazminat davası da açacağız" diyen avukat, benzer olayların bir daha yaşanmaması için bu davayı bir dava olarak göreceklerini ifade etti.
Edirne'de yaşanan bu acı olay, aslında hepimize bir kez daha düşünme fırsatı veriyor. Sağlık hizmetlerinde kalitenin ne denli önemli olduğunu, hastaların şikayetlerinin mutlaka ciddiye alınması gerektiğini hatırlatıyor. Umarım bundan sonra benzer vakalar yaşanmaz ve bu acılar bir daha tekrarlanmaz.