Hayatınız boyunca duyduğunuz en önemli sağlık bilgilerinden biri olabilir bu. Göğüs ağrısı, nefes darlığı derken kalp krizinin klasik belirtilerini hepimiz az çok biliyoruz ama ya size asıl tehlike çanlarının günler öncesinden çalmaya başladığını söylesem?
İşte o kritik detay: Boyun ve sırt ağrısı.
Evet, yanlış duymadınız. Araştırmalar gösteriyor ki kalp krizi geçiren pek çok insan, krizden birkaç gün önce başlayan ve geçmeyen boyun, sırt ve hatta çene ağrıları yaşıyor. Peki neredeyse herkes bunu kas ağrısı sanıp geçiştiriyor?
Neden Bu Kadar Tehlikeli?
Aslında mantıklı düşününce... Boyun ağrısı deyip geçiyoruz, öyle değil mi? Ofiste uzun saatler bilgisayar başında oturmaktan, yanlış pozisyonda uyumaktan olabilir diye düşünüyoruz. Ama kalp krizi söz konusu olduğunda, bu ağrılar çok daha farklı bir dilde konuşuyor.
Kalp kası yeterince oksijen alamaya başladığında -ki buna iskemi diyorlar- sinyaller omurilik yoluyla yayılıyor. Ve işin ilginci, boyun ve sırt bölgemizdeki sinirler kalple aynı "komşuluğu" paylaşıyor. Yani kalp "Ben sıkıntıdayım!" diye bağırırken, biz o sesin boynumuzdan geldiğini sanıyoruz.
Peki Nasıl Ayırt Edeceğiz?
Bu noktada işler biraz karışıyor ama bazı ipuçları var:
- Ağrı aniden gelmiyor, giderek şiddetleniyor
- Dinlenmekle geçmiyor, aksaran bir ritimde devam ediyor
- Beraberinde halsizlik, sebepsiz yorgunluk hissi var
- Nefes almakta hafif de olsa güçlük eşlik edebiliyor
Şimdi diyeceksiniz ki "Her boyun ağrısında mı hastaneye koşalım?" Hayır, elbette hayır. Ama şu üçlüyü asla hafife almayın: Dinmeyen, alışılmadık şekilde seyreden ve size " ters giden bir şeyler var" dedirten ağrılar.
İstatistikler Ürkütücü
Yapılan anketlerde insanların yüzde 92'sinin bu bağlantıdan habersiz olduğu ortaya çıkmış. Bu neredeyse her 10 kişiden 9'unun, hayatını kurtarabilecek bir bilgiden yoksun olduğu anlamına geliyor. Düşünsenize, trafikte yeşil ışığın ne anlama geldiğini bilmeyen insan sayısı kadar!
Oysa erken müdahale kalp krizinde her şey demek. Dakikalar bile kas kaybı açısından kritik önem taşıyor. Ve bu uyarı işaretlerini tanımak, o dakikaları kazanmak anlamına gelebilir.
Kalp damar hastalıkları hala dünyada bir numaralı ölüm sebebi - evet, rakamlar ürkütücü. Ama bilgi, bu konuda sahip olduğumuz en güçlü silah. Vücudunuzu dinlemeyi öğrenmek, onun dilini anlamaya çalışmak belki de kendinize yapacağınız en büyük iyilik.
Unutmayın, vücudumuz mükemmel bir iletişimci aslında. Sadece onu dinlemeyi ve ne dediğini anlamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu yazıyı okuduktan sonra bir dahaki boyun ağrınızda belki bir saniye daha fazla düşünürsünüz - kim bilir?
