Migren Atakları Günlerce Sürebilir: İşte Sinsi Tetikleyiciler
Migren atakları günlerce sürebilir!

Migren, sıradan bir baş ağrısı olarak görülse de aslında günlerce sürebilen ataklarla yaşam kalitesini ciddi şekilde düşüren nörolojik bir hastalık olarak karşımıza çıkıyor. Uzmanlar, birçok kişinin farkında olmadığı tetikleyicilerin migren ataklarını daha sık ve şiddetli hale getirdiğine dikkat çekiyor.

Migrenin Yaşam Kalitesi Üzerindeki Etkileri

Nöroloji Uzmanı Dr. Hülya Yıldız Bayar, migrenin hafife alınmaması gereken ciddi bir sağlık sorunu olduğunu vurguluyor. Baş ağrısı, unutkanlık, kaslarda güçsüzlük ve denge kaybı gibi belirtilerin migrenin habercisi olabileceğini belirten Dr. Bayar, bu semptomların ciddiye alınması gerektiğinin altını çiziyor.

Son yıllarda nörolojik hastalıkların toplumda görülme sıklığında belirgin bir artış yaşanıyor. Dr. Bayar, migren, epilepsi, inme, Alzheimer ve Parkinson gibi nörolojik rahatsızlıkların hem bireylerin yaşam kalitesini düşürdüğünü hem de toplumsal sağlık yükünü artırdığını ifade ediyor.

Migren Atakları ve Tetikleyiciler

Migren ataklarının saatlerce hatta günlerce sürebildiğini belirten Dr. Bayar, ışığa ve sese duyarlılıkla birlikte gelen, genellikle tek taraflı ve zonklayıcı tarzda baş ağrısı yaşandığını aktarıyor. Ataklara bulantı, kusma, konuşma güçlüğü, görme bozuklukları gibi semptomların da eşlik edebildiğini söylüyor.

Migrenin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu düşünülüyor. Dr. Bayar, migren ataklarını tetikleyen faktörleri şöyle sıralıyor:

  • Yetersiz veya aşırı uyku
  • Belirli yiyecek ve içecekler
  • Yoğun fiziksel aktivite
  • Ani fiziksel değişiklikler

Tanı ve Tedavi Yöntemleri

Migren tanısında ileri tetkiklerden çok doğru öykü ve muayenenin önemli olduğunu vurgulayan Dr. Bayar, Uluslararası Baş Ağrısı Derneği kriterlerinin tanı koymada belirleyici olduğunu ifade ediyor. Tekrar eden ve genellikle başın bir tarafında zonklayıcı ağrı ile birlikte bulantı, kusma, ışığa veya sese karşı hassasiyet gibi belirtilerin arandığını belirtiyor.

Tetikleyicilerin belirlenebilmesi için tanı sürecinde bir baş ağrısı günlüğü tutulmasının önerildiğini söyleyen Dr. Bayar, bu yöntemin kişiye özel tetikleyicilerin tespit edilmesinde yardımcı olduğunu aktarıyor.

Migren tedavisinde akut ve önleyici olmak üzere iki temel yaklaşım bulunuyor. Akut tedavi kapsamındaki ilaçlar atak başladığında alınıyor ve erken kullanım genellikle daha etkili sonuç veriyor. Önleyici tedavi ise atakların sıklığı ve şiddetini azaltmayı hedefliyor.

Dr. Bayar, modern tedavi seçenekleri arasında profilaktik ilaçlar, atak tedavileri, yaşam tarzı değişiklikleri ve gerektiğinde botoks uygulamalarının yer aldığını belirtiyor. Doğru tanı ve düzenli tedavi ile migrenin kontrol altına alınabileceğinin altını çiziyor.

Tüm nörolojik hastalıklarda olduğu gibi migrende de erken tanının çok önemli olduğunu vurgulayan Dr. Bayar, bireylere rutin nörolojik kontrollerini yaptırmalarını ve semptomlarını ihmal etmemelerini tavsiye ediyor.