
Bazen hayat size öyle bir tokat atar ki, gerçekten neyle savaştığınızı anlamanız yıllar alır. İşte Gül Onat'ın hikayesi de tam olarak böyle başladı. Kendisiyle yapılan son röportajda, oyunculuk kariyerinin gölgesinde kalan ama bir o kadar da çarpıcı olan sağlık mücadelesini tüm çıplaklığıyla paylaştı.
Crohn hastalığı... Adını belki daha önce duymuşsunuzdur, belki de ilk kez duyacaksınız. Ama Gül Onat için bu tanı, hayatının geri kalanını şekillendiren bir yol arkadaşına dönüşmüş. "Kendi bağırsağımı gören ender kişilerdenim" derken aslında ne demek istediğini anlamak için biraz daha derine inelim mi?
Bağırsaklar: Vücudunuzun İkinci Beyni
Aslında hepimiz için son derece önemli olan bağırsak sağlığı, Crohn gibi otoimmün hastalıklarda tam bir savaş alanına dönüşebiliyor. Gül Hanım'ın anlattıklarına göre, durum hiç de iç açıcı değil. Sürekli bir yangın var içinde ve bu yangını söndürmek için durmaksızın mücadele ediyor.
Peki ya tedavi süreci? Aman tanrım, o kadar zorlu ki anlatmakla bitmez. İlaçlar, diyetler, kontroller derken hayatınızın merkezine oturuyor bu hastalık. Gül Onat da bu gerçeği kabullenmiş görünüyor. "Artık onunla yaşamayı öğrendim" diyor, ama bunu söylerken bile yüzündeki ifadeden mücadelenin hiç de kolay olmadığını anlayabiliyorsunuz.
Farkındalık Yaratmak: Asıl Mesele Bu!
Belki de en önemli kısım burası. Gül Onat gibi ünlü isimlerin bu tür hastalıkları konuşabilmesi, toplumda farkındalık yaratmak adına son derece kıymetli. Çünkü Crohn hastalığıyla yaşayan binlerce insan var ve çoğu zaman anlaşılmadıklarını düşünüyorlar.
Gül Hanım'ın şu sözleri ise adeta çarpıcı: "İnsanların 'aman canım sende' dediği şeyler aslında bizim günlük gerçeklerimiz." Evet, görünmeyen bir hastalıkla savaşmak böyle bir şey. Dışarıdan bakınca her şey normal görünürken, içeride kocaman bir savaş veriyorsunuz.
Peki ya beslenme? Ah, o meşhur bağırsak diyetleri... Gül Onat'ın da dediği gibi, her vücut farklı tepki veriyor. Kimine göre iyi gelen bir yiyecek, diğerinde tam bir felakete yol açabiliyor. Deneme yanılma yöntemiyle ilerlemek zorundasınız. Biraz iç karartıcı değil mi? Ama gerçekler böyle maalesef.
Umudu Elden Bırakmamak
Her şeye rağmen, Gül Onat'ın hikayesi umut verici. Çünkü mücadele etmeyi asla bırakmıyor. Tıpkı diğer Crohn hastaları gibi, o da günlük hayatın zorluklarıyla başa çıkmayı öğrenmiş. İşte bu yüzden onun açıklamaları sadece bir magazin haberi olmanın ötesine geçiyor.
Sonuç olarak, Gül Onat bize şunu gösterdi: Sağlık her şeyden önce gelir. Ve bazen en kişisel deneyimlerimiz bile başkalarına ilham olabilir. Crohn hastalığı zorlu bir yolculuk, evet. Ama Gül Onat gibi güçlü insanlar sayesinde, bu yolculuk biraz daha katlanılabilir hale geliyor.