Havaların soğumasıyla birlikte COVID-19 yeniden gündemde. Son günlerde öyle bir artış var ki, insan ister istemez 'Acaba yine mi?' diye düşünmeden edemiyor. Durum ciddi, hem de çok ciddi.
Sağlık Bakanlığı'nın son verileri adeta alarm zilleri çaldırıyor. Geçtiğimiz hafta kaydedilen vaka sayıları bir önceki haftaya göre neredeyse %50'ye varan bir artış gösterdi. Bu rakamlar, pandeminin ilk dönemlerini hatırlatacak cinsten.
Hangi Yaş Grupları Risk Altında?
İşin en can alıcı noktası ise vakaların yaş dağılımı. 20-40 yaş arası genç yetişkinlerde görülen vaka oranları gerçekten düşündürücü. Sanki gençler arasında bir 'bana bir şey olmaz' havası var gibi. Ama virüs kimseyi ayırt etmiyor, maalesef.
65 yaş üstü vatandaşlarımız ise - Allah'tan - daha dikkatliler. Belki de geçirdikleri o zor günlerin hatırası hâlâ taze. Onlarda vaka artışı diğer yaş gruplarına göre daha düşük seviyelerde seyrediyor.
Uzmanlar Ne Diyor?
Enfeksiyon hastalıkları uzmanları durumu değerlendirirken kelimeleri özenle seçiyorlar. 'Panik yapmayın ama tedbiri de elden bırakmayın' diyorlar. Aslında haklılar - ne gereksiz bir korkuya kapılmak doğru, ne de umursamazlık.
Kapalı mekanlarda maske kullanımının yeniden gündeme gelmesi gerektiğini söyleyenler var. Özellikle toplu taşıma, alışveriş merkezleri ve kalabalık ofislerde... Bence de mantıklı duruyor, ne de olsa önlem almaktan zarar gelmez.
Hastanelerdeki durum ise şimdilik kontrol altında. Yoğun bakım doluluk oranları endişe verici seviyelere ulaşmamış. Ama kimse garanti veremiyor - eğer bu artış hızı devam ederse, durum değişebilir.
Peki Ne Yapmalıyız?
- Kalabalık ortamlarda maske takmayı ihmal etmeyin
- Ellerinizi sık sık yıkamaya devam edin
- Kapalı mekanları düzenli olarak havalandırın
- Risk grubundaki yakınlarınızı korumaya özen gösterin
- Hastalık belirtileri gösteriyorsanız test yaptırın
Son olarak şunu söylemeden geçemeyeceğim: Bu virüsle yaşamayı öğrenmeliyiz belki ama onun kurallarına göre değil, kendi akıllıca önlemlerimizle. Unutmayalım ki tedbir, tedaviden her zaman daha etkilidir.