
İzmir'de yaşanan ve yürekleri burkan bir olay, akıl sağlığı sorunlarının ne denli trajik sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Şizofreni tanısı konulmuş bir doktorun, kendi annesine şiddet uygulaması sonucu hayatını kaybeden kadının acı dolu hikayesi, toplumun kanayan yarası haline geldi.
Olay, geçtiğimiz günlerde İzmir'in Bornova ilçesinde meydana geldi. Evde yaşanan tartışmanın kontrolden çıkmasıyla birlikte, şizofreni hastası olan doktor oğul, annesine fiziksel şiddet uygulamaya başladı. Komşuların ihbarı üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, kadını ağır yaralı halde buldu.
Kurtarılamayan Hayat
Hastaneye kaldırılan anne, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Doktorların yoğun çabaları sonuçsuz kaldı ve yaşamını yitirdi. Bu acı haber, ailenin ve çevrenin yüreğine adeta bir hançer gibi saplandı.
Peki nasıl oluyor da bir doktor, hayat kurtarmak için yemin ettiği mesleğin tam aksine, kendi annesinin hayatına son verecek kadar ileri gidebiliyor? Akıl sağlığı sorunları, gerçekten de insanı bu denli değiştirebiliyor mu?
Şüphelinin Ruhsal Durumu
Olayın faili konumundaki doktorun, uzun süredir şizofreni tedavisi gördüğü öğrenildi. Yakın çevresi, zaman zaman davranışlarında ani değişimler gözlemlendiğini, ancak bu boyutta bir şiddete başvuracağını hiç düşünmediklerini belirtti.
Adli kontrol için mahkemeye çıkarılan şüpheli doktor, akıl sağlığı durumu nedeniyle cezaevine değil, bir psikiyatri kliniğine sevk edildi. Yargı sürecinin, sanığın ruhsal durumu dikkate alınarak yürütüleceği bildirildi.
Bu trajik olay, akıl sağlığı sorunları yaşayan bireylere ve ailelerine nasıl destek olunması gerektiği konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Uzmanlar, toplum olarak ruh sağlığı konusunda daha duyarlı olmamız gerektiğinin altını çiziyor.
İnsanın kendi evinde, kendi çocuğundan şiddet görmesi... Düşünmesi bile insanın içini acıtıyor. Bu acı olayın benzerlerinin yaşanmaması için hepimize düşen görevler var. Unutmayalım ki, ruh sağlığı fiziksel sağlık kadar önemli ve özen gerektiriyor.