Güvenli Bağlanma Sınavı: Kaygılı Kaçınanlar Aşkı Nasıl Yaşıyor?
Kaygılı ve Kaçınan Bağlanma: Aşkın Gizli Dansı

İlişkilerde o bildik senaryoyu yaşayanlarınız vardır mutlaka. Bir yanda sürekli "Beni seviyor mu?" diye soran, mesajlara hemen cevap gelmeyince endişelenen taraf... Diğer yanda ise fazla yakınlaşmaktan ürken, özgürlüğüne düşkün, duygularını açmakta zorlanan partner. Psikoloji dünyası bu ikilinin neden sık sık bir araya geldiğini artık çözüyor.

Aslında bu durum tam bir "çekim yasası" değil de, daha çok bir "çekilme yasası" gibi işliyor. Kaygılı bağlanma stiline sahip insanlar, ilişkilerde yoğun duygusal ihtiyaçlar hissediyor. Sürekli onay bekliyor, reddedilme korkusuyla yaşıyorlar. Mesajlara hızlı cevap gelmezse hemen alarm zilleri çalıyor.

Kaçınanlar Neden Uzak Duruyor?

Peki kaçınan taraf? Onlar da bambaşka bir dünyada yaşıyor. Fazla yakınlık onlara âdeta boğucu geliyor. Özerkliklerini kaybetmekten korktukları için partnerlerini bilinçaltında uzaklaştırıyorlar. İronik olan şu ki, bu iki tip birbirini mükemmel bir şekilde tetikliyor.

Kaygılı tarafın ihtiyaçları, kaçınan tarafın korkularını besliyor. Kaçınan tarafın uzaklaşması da kaygılı tarafın korkularını körüklüyor. Kısır döngü tamamlanıyor. Sanki iki farklı dil konuşan insanlar gibi - her ikisi de sevgi istiyor ama farklı şekillerde ifade ediyor ve alıyor.

Peki Bu Dans Nasıl Bitiyor?

Bu ilişkiler genellikle inişli çıkışlı oluyor. Ayrılıklar ve barışmalar sık yaşanıyor. Kaygılı taraf daha fazla yakınlık için bastırırken, kaçınan taraf daha fazla uzaklaşıyor. Tıpkı bir gelgit gibi - biri yaklaştıkça diğeri uzaklaşıyor.

Uzmanların söylediğine göre, bu dans aslında çocuklukta öğrendiğimiz bağlanma kalıplarından kaynaklanıyor. Güvenli bağlanamadığımızda, yetişkin ilişkilerimizde bu senaryoları tekrar tekrar yaşıyoruz. Farkındalık ise değişimin ilk adımı.

Peki çözüm? Öncelikle kendi bağlanma stilimizi tanımak gerekiyor. Sonrasında ise partnerimizin ihtiyaçlarını anlamaya çalışmak. Güvenli bağlanma öğrenilebilir bir beceri aslında - biraz emek ve sabırla tabii.

Belki de aşk, sadece kalplerin değil, bağlanma stillerinin de buluşması demek. Ve kim bilir, belki de mükemmel uyum dediğimiz şey, birbirimizin tuhaflıklarını anlamakta yatıyordur.