
Ofiste gerinirken, sabah yataktan kalkarken ya da spor yaparken... Omuzlarımızı öyle ani hareketlerle zorluyoruz ki! Aslında o masum sandığımız çıtırtılar, bize gelecekte ciddi sorunlar olarak dönebilir.
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Uğur Özbaydar'ın uyarıları kulaklarda çınlıyor: "Omuz eklemi vücudumuzun en hareketli ama aynı zamanda en narini eklemidir" diyor ve ekliyor: "Onu hoyratça kullanmanın bedeli ağır olabiliyor."
Peki Neden Bu Kadar Riskli?
İşin anatomisine bakalım biraz. Omuz eklemi, aslında bir golf topunun minik bir tee üzerinde dengelendiği gibi durur. İnanılmaz hareket kabiliyeti sağlar evet, ama stabilitesi için yumuşak dokulara ihtiyaç duyar. Rotator manşet dediğimiz kas grubu, labrum denilen kıkırdak yapı... İşte ani, kontrolsüz hareketler tam da bu yapılara zarar veriyor.
Kimler daha çok risk altında dersiniz? Sporcular başta geliyor tabii. Voleybolcular, yüzücüler, basketbolcular... Ama ofiste klavyenin başında çalışanlar da en az onlar kadar dikkat etmeli. Çünkü hareketsizlik de en az zorlama kadar tehlikeli!
O Yaptığınız Hareketlerden Hemen Vazgeçin!
- Eklemleri çıtlatmak: O tatmin edici ses aslında eklem yüzeylerinin birbirine sürtünmesinden başka bir şey değil. Zamanla kıkırdak aşınmasına yol açıyor.
- Ani ve sert fırlatma hareketleri: Isınmadan yapılan her hareket potansiyel bir düşman aslında.
- Ağır yük kaldırmak: Özellikle dirsekler vücuttan uzaktayken kaldırılan ağırlıklar omuza inanılmaz yük bindiriyor.
Peki ya bir yerimize bir şey olursa? İlk iş: Panik yok! Soğuk kompress ve istirahat ilk yardımınız olacak. Ama ağrı geçmiyorsa, hareket kısıtlılığı varsa - ki bu çoğu zaman olur - hemen bir uzmana görünmek şart. MR ve ultrason gibi görüntüleme yöntemleri hasarın boyutunu gösterir.
Peki Çözüm Ne?
Öncelikle önlem almak en iyisi. Düzenli, kontrollü egzersizler, özellikle omuz stabilizasyonunu artıran hareketler (plank, band pull-apart'lar gibi) altın değerinde. Esneme hareketlerini asla atlamamak lazım. Ve en önemlisi: Vücudunuzu dinlemeyi öğrenin. O size zaten sinyallerini veriyor, yeter ki siz dinleyin.
Son söz? Prof. Dr. Özbaydar'ın dediği gibi: "Omuzlarınızı sevin, onlara iyi bakın. Çünkü onlar olmadan en basit günlük işleriniz bile çileye dönüşebilir." Bu uyarıyı ciddiye almakta fayda var.