
Bir fotoğraf karesi binlerce kelimeye bedeldir derler ya, Mustafa Cambaz da tam olarak bunu yaptı. Gazze’nin çığlığını dünyaya duyurmak için objektifini oraya çevirdi. Ne yazık ki, bu cesur duruş onun son oldu. Şehadeti, hepimizin yüreğinde derin bir sızı bıraktı.
Bir Objektifin Ardındaki Yiğitlik
Cambaz, sadece bir foto muhabiri değildi. O, adeta Gazze’nin sessiz çığlığının megafonuydu. Çektiği her kare, dünyanın gözlerini buraya çevirmesini sağladı. Kim derdi ki, bu karelerden biri onun son görüntüsü olacak?
İşte tam da bu yüzden, onun anısına düzenlenen etkinlikler öyle sıradan birer tören değil. Her biri, unutulmaz bir kahramanlık destanının sayfaları gibi. İnsanlar, Cambaz’ın bıraktığı mirası sahipleniyor – tıpkı o’nun Gazze’yi sahiplendiği gibi.
Vefanın Yeniden Tanımı
Vefa dediğin nedir ki? Cambaz bize bunun en yüce halini gösterdi. O, mesleğini icra ederken değil, insanlık görevini yerine getirirken şehit düştü. Şimdi sıra bizde – onun aziz hatırasını yaşatmakta.
Düzenlenen anma törenlerinde konuşanların gözlerindeki o ışıltıyı görmeliydiniz. Her biri, Cambaz’ın cesaretinden bahsederken sesleri titriyordu. Kimi zaman bir kahkahayla, kimi zaman gözyaşlarıyla andılar onu. İşte gerçek vefa bu olsa gerek.
- Gazze’de çektiği son fotoğraflar sergilendi
- Meslektaşları duygu dolu anlar yaşadı
- Şehadetinin yıl dönümünde özel programlar hazırlandı
Peki ya siz? Mustafa Cambaz gibi bir kahramanın hikayesi size ne ifade ediyor? Belki de bugün, onun anısına bir dua etmek en güzel vefa örneği olacaktır.