
Ankara'da hava bugün biraz daha ağırdı sanki. Belki de Meclis'in önünde toplanan kalabalığın hüznündendi bu ağırlık. Türk siyasetinin çınarlarından Altan Öymen için son kez bir araya gelmişlerdi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un yönettiği tören, adeta bir dönemin kapanışını simgeliyordu. Öymen'in naaşı, Meclis'in girişinde askerî törenle karşılandı. O anları izleyenlerin gözlerindeki nem, her şeyi anlatıyordu aslında.
Bir Çınar Daha Devrildi
87 yıllık ömrüne sığdırdığı onlarca eser, yüzlerce hatıra... Gazeteci, yazar, siyasetçi kimliğiyle Türkiye'nin hafızasına kazınan Öymen, şimdi son yolculuğuna uğurlanıyordu.
Törende konuşan Kurtulmuş, "Bugün sadece bir siyasetçiyi değil, bir entelektüeli, bir fikir işçisini uğurluyoruz" dedi. Haklıydı da. Öymen, tam da bu toprakların yetiştirdiği nadir "çok yönlü" insanlardandı çünkü.
Siyasetin Usta Kalemi
CHP'den milletvekilliği yapmış, gazetecilik kariyeriyle nesillere ilham olmuştu. Kalemi kuvvetliydi, üslubu keskindi. Belki de bu yüzden, törene katılanların yüzlerinde hem hüzün hem de bir gurur vardı.
Kortej, Meclis bahçesinde yavaşça ilerlerken, bazı milletvekillerinin fısıltıyla "Veda etmek ne kadar zor" dedikleri duyuldu. Kim bilir, belki de hepsi aynı şeyi düşünüyordu o an.
Öymen'in ailesi, tören boyunca dimdik durdu. Belki de onlar, bu topraklara hizmet etmiş bir babanın, bir eşin gururunu taşıyorlardı içlerinde. Cenaze, törenin ardından Çankaya Camii'ne götürüldü.
Ankara bugün, gerçek bir aydını uğurladı. Siyasetin usta kalemi, şimdi sonsuzluğa kanat çırpıyor. Ardında bıraktığı onlarca eser ve sayısız öğrenci ise, onun fikirlerini yaşatmaya devam edecek.