
Washington'dan gelen son dakika haberi, diplomasi dünyasını alt üst etti. ABD yönetimi, Birleşmiş Milletler'in Filistin meselesine çözüm bulmak amacıyla organize ettiği barış zirvesine katılmayacağını açıkladı. Bu karar, uluslararası arenada adeta bomba etkisi yarattı.
Ortadoğu'nun kanayan yarası olan Filistin sorunu için BM'nin düzenlediği konferans, birçok ülkenin katılımıyla gerçekleşecekti. Ancak ABD'nin "Biz yokuz!" demesi, barış umutlarını bir kez daha sekteye uğrattı. Diplomatik çevrelerde bu hamle, "beklenmedik ama şaşırtıcı olmayan" bir adım olarak yorumlandı.
Kırmızı Çizgiler ve Siyasi Hesaplar
Beyaz Saray sözcüsü, kararın arkasında yatan gerekçeleri açıklarken oldukça diplomatik bir dil kullandı. "Mevcut koşullar altında bu tür bir toplantının verimli olmayacağını düşünüyoruz" ifadesi, aslında çok şey anlatıyordu. Peki gerçekten öyle mi, yoksa başka hesaplar mı var?
Uzmanlara göre ABD'nin bu tavrı:
- İsrail ile olan özel ilişkilerini koruma kaygısı
- Bölgedeki diğer aktörlerle yaşanan gerginlikler
- İç politikadaki bazı baskı gruplarının etkisi
gibi faktörlerden besleniyor olabilir. Tabii bu sadece bir tahmin - gerçekler her zaman perde arkasında kalıyor.
Uluslararası Tepkiler: Kim Ne Dedi?
BM Genel Sekreteri'nin ofisinden yapılan açıklamada, "Tüm tarafları diyalog masasına oturmaya çağırıyoruz" ifadesi kullanıldı. Ancak bu çağrının Washington'da yankı bulacağı pek mümkün görünmüyor.
Avrupa Birliği yetkilileri ise iki arada bir derede kalmış gibi. Bir yandan ABD ile olan ilişkilerini zedelemek istemiyorlar, diğer yandan da insani krizin çözümü için adım atılması gerektiğini biliyorlar. "Zor günler bizi bekliyor" diyen bir diplomat, durumun vahametini özetliyor aslında.
Ortadoğu ülkelerinden gelen tepkiler ise daha sert oldu. Bazı Arap ülkeleri, ABD'nin bu tutumunu "barışa ihanet" olarak nitelendirdi. Peki ya Filistinliler? Onlar için bu, uluslararası toplumun bir kez daha kendilerini yalnız bıraktığının kanıtı.