Doha'da hava ağır ama umut dolu. Türkiye'nin diplomasi sahnesindeki iki ağır topu, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, kritik bir misyon için Katar'ın başkentindeler. Hamas'ın siyasi kanadıyla yapılan bu görüşme - kim bilir - belki de bölgede yeni bir sayfanın açılmasının habercisi.
Görüşme odasında neler konuşulduğunu tam olarak bilemesek de, diplomasi koridorlarında fısıltılar dolaşıyor. İnsani yardımların önündeki engellerin kaldırılması, sürdürülebilir bir ateşkes için atılması gereken adımlar, bölgedeki gerilimin azaltılması... Tüm bu konular masaya yatırılmış gibi görünüyor.
Diplomasinin Gölgedeki Aktörleri
Şunu söylemeliyim ki, Kalın ve Fidan ikilisinin bu ziyareti tesadüfi değil. Türkiye, son dönemde bölgede arabuluculuk rolünü güçlendirmeye oldukça hevesli. Doha'daki bu temaslar da aslında Ankara'nın bölge diplomasisinde ne denli etkin bir oyuncu olduğunu gösteriyor.
Görüşmenin teknik detaylarına gelirsek - evet, resmi makamlar pek fazla ayrıntı vermekten kaçınıyor. Ama şu kadarını söyleyebilirim: Taraflar arasında oldukça yoğun ve samimi bir diyalog gerçekleşti. Öyle sıradan bir nezaket ziyareti değildi yani.
Bölgesel Denklemde Türkiye Faktörü
Peki neden şimdi? Neden tam da bu zamanlama? Bölgedeki gerilim hatlarının giderek sertleştiği bir dönemde Türkiye'nin bu hamlesi oldukça manidar. Sanki Ankara, 'buradayım ve aktif bir oyuncuyum' demek istiyor.
Düşünüyorum da, diplomasi denen şey aslında bir nevi satranç. Her hamle bir sonrakini hazırlıyor. Kalın ve Fidan'ın Doha ziyareti de Türkiye'nin uzun vadeli bölge stratejisinin önemli bir parçası gibi duruyor.
Sonuç olarak, bu görüşmelerin ne getireceğini zaman gösterecek. Ama şurası kesin: Türkiye, bölgedeki ağırlığını hissettirmeye devam ediyor. Doha'daki bu kritik buluşma, önümüzdeki günlerde daha fazla konuşulacak gibi görünüyor.
