Tam da herkesin nefesini tuttuğu o kritik günlerde, Emine Erdoğan'dan samimiyet yüklü bir açıklama geldi. Öyle sıradan bir teşekkür mesajı değildi bu - içinde derin bir minnet ve dostluğun sıcaklığı vardı.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye'yi saran yangın felaketi sırasında Körfez ülkelerinin gösterdiği dayanışma, gerçekten takdire şayan. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Kuveyt, Umman ve Bahreyn... Hepsi zor zamanlarda yanımızda oldular. Yangın söndürme uçakları, ekipler, malzemeler - kısacası ellerinden gelen her şeyi seferber ettiler.
Dostluk Köprüleri Güçleniyor
Emine Hanım'ın X (eski Twitter) hesabından yaptığı paylaşım, aslında çok daha büyük bir hikayenin parçası. Şöyle diyordu: "Son yangın felaketimiz sırasında desteğini esirgemeyen kardeş Körfez ülkelerine içten teşekkürlerimi sunuyorum. Bu zorlu süreçte yanımızda olmaları, dostluğumuzun ne denli güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi."
Bu cümleler aslında buzdağının görünen kısmı. Altında yatan ise yıllara dayanan diplomatik ilişkilerin meyvesi. Bölgesel işbirliğinin somut bir örneği adeta.
Zor Zamanlar Gerçek Dostları Gösterir
Doğrusunu söylemek gerekirse, yangın gibi afetlerde uluslararası dayanışma her zaman için yüreklere su serpiyor. Körfez ülkelerinin bu jesti, sadece resmi bir protokol hareketi değil, samimi bir komşuluk ilişkisinin tezahürü.
Emine Erdoğan'ın mesajında vurguladığı gibi: "Bu dayanışma ruhu, aramızdaki bağların ne kadar güçlü olduğunu ortaya koydu." Haklı da - çünkü gerçek dostluk, iyi günlerde değil, zor günlerde belli olur.
Sonuçta, yangınlar söndü ama bıraktığı dostluk ateşi harlı yanmaya devam ediyor. Bu tür dayanışma örnekleri, bölgesel işbirliğinin geleceği açısından da oldukça umut verici.