Başkan Erdoğan'ın Körfez Turu Tamamlandı: Kritik Ziyaretler ve Tarihi Anlaşmalar
Erdoğan'ın Körfez Turu: Tarihi Anlaşmalar İmzalandı

Ankara'dan kalkan uçağın tekerlekleri Cidde'de yere değdiğinde, aslında çok daha fazlası başlıyordu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın üç gün süren Körfez turu, belki de sandığımızdan daha derin izler bırakacak gibi görünüyor.

Suudi Arabistan... Katar... Birleşik Arap Emirlikleri... Üç ülke, üç farklı dinamik ama ortak bir hedef: Bölgede yeni bir sayfa açmak. Heyecan verici değil mi? Sanki her bir ziyaret, yıllardır konuşulan ama bir türlü hayata geçirilemeyen projeler için yeşil ışık yakmış gibi.

Enerji ve Güvenlik: İki Temel Ayak

Masalara oturulduğunda ilk konuşulanlar - tahmin edeceğiniz gibi - enerji ve güvenlik oldu. Petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar, doğalgaz arz güvenliği, derken konu ister istemez bölgesel istikrara kaydı. Suriye, Yemen, hatta Ukrayna... Hepsi bu görüşmelerin gölgesinde kaldı adeta.

Şunu itiraf etmeliyim: BAE ile ilişkilerde yaşanan normalleşme süreci gerçekten dikkat çekici. Birkaç yıl önce hayal bile edemeyeceğimiz bir yakınlaşma yaşanıyor. Ticaret hacmi, yatırımlar, savunma sanayi iş birlikleri... Her biri ayrı bir başlık aslında.

Ekonomik İş Birliği: Rakamlar Konuşuyor

Körfez ülkeleriyle ticaret hacmimiz son yıllarda inanılmaz bir artış gösterdi. Suudi Arabistan ile iki ülke liderleri düzeyinde imzalanan anlaşmalar - ki sayısı hayli fazla - yatırım iklimini canlandıracak türden. İşin garip tarafı, herkes bu anlaşmaların detaylarını merak ediyor ama bazıları hâlâ sır perdesi ardında.

Katar deseniz... Zaten ilişkilerimiz farklı bir boyutta. Savunma sanayinden inşaata, eğitimden sağlığa kadar uzanan devasa bir iş birliği ağı var. BAE ile ise yeni yeni filizlenen bir partnership'ten söz edebiliriz. Belki de en ilginç gelişmeler burada yaşanacak.

Bölgesel Dengeler ve Türkiye'nin Rolü

Peki neden şimdi? Neden bu kadar yoğun bir diplomatik trafik? Bölgedeki güç dengeleri değişiyor çünkü. Türkiye olarak biz de bu değişimin bir parçası olmak, hatta yönlendirmek istiyoruz. Zaten Erdoğan'ın her duruşu, her açıklaması bunu gösteriyor.

Güvenlik konularına gelince... İşler ciddileşiyor. Terörle mücadeleden sınır güvenliğine, askeri iş birliğinden istihbarat paylaşımına kadar uzanan geniş bir yelpaze. Bölgedeki her ülke kendi güvenliğini düşünüyor elbette ama artık kolektif bir güvenlik anlayışına doğru evriliyoruz.

Sonuçta bu ziyaretler sadece protokol gereği yapılan rutin temaslar değil. Her biri geleceği şekillendirecek potansiyele sahip. Bakalım önümüzdeki aylarda neler göreceğiz? Körfez'de yeni bir Türkiye rüzgarı esecek gibi görünüyor.