Ottawa'dan gelen son dakika haberi, uluslararası arenada yankı uyandırdı. Kanada Dışişleri Bakanı Mélanie Joly, bir basın toplantısında yaptığı açıklamada, Filistin sorununun çözümü için küresel işbirliğinin şart olduğunu vurguladı.
"Bu yangını söndürmek için hepimiz aynı kovayı tutmalıyız" diyen Joly, diplomatik dilin sınırlarını zorlayan bir üslupla konuştu. Sanki bir roman kahramanı gibi, "Barışın mimarları olmak yerine, seyircisi olmayı reddediyoruz" ifadelerini kullandı.
Kritik Çağrı: Zaman Daralıyor
Kanadalı bakanın konuşmasındaki en çarpıcı nokta, zaman faktörüne yaptığı vurguydu. "Her geçen gün, çözüm umutlarını biraz daha eritiyor" diyerek uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı.
- İki devletli çözümün tek gerçekçi seçenek olduğu belirtildi
- Bölgedeki sivil kayıpların son bulması gerektiği vurgulandı
- İnsani yardımların engellenmemesi çağrısı yapıldı
Joly'nin konuşmasında, "Bu bir siyasi satranç değil, insanlık sınavıdır" gibi metaforlarla yüklü ifadeler dikkat çekti. Kimi analistlere göre, Kanada'nın bu açıklaması, geleneksel dış politika çizgisinden belirgin bir sapma anlamına geliyor.
Diplomasinin Yeni Yüzü mü?
Kanada'nın bu hamlesi, bazı çevrelerde şaşkınlıkla karşılandı. Genellikle daha temkinli bir dil kullanan Ottawa yönetimi, bu kez adeta diplomatik bir devrim yapmış gibiydi. "Artık seyirci koltukları rahatsız edici hale geldi" diyen bir bakanlık yetkilisi, ülkenin pozisyonundaki değişime dair ipuçları verdi.
Peki ya sonra? Uzmanlar, Kanada'nın bu açıklamasının ardından diğer batılı ülkelerden benzer seslerin yükselebileceğini öngörüyor. Ancak işin aslını söylemek gerekirse, bu konuda iyimser olmak için henüz erken gibi görünüyor.
