Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Hizbullah'ın İsrail ile yapılacak müzakerelere karşı olduğunu açıklamasının ardından önemli bir açıklama yaptı. Selam, savaş ve barış kararının artık sadece hükümetin elinde olduğunu ve bu konuda hükümet dışında kimsenin söz hakkı bulunmadığını belirtti.
Teknoloji Zirvesi'nde Önemli Açıklamalar
Başkent Beyrut'ta düzenlenen Teknoloji ve Yapay Zeka Zirvesi'ne katılan Başbakan Selam, Hizbullah'ın 6 Kasım'daki açıklamasını değerlendirdi. "Savaş ve barış kararı artık bu hükümetin elindedir ve bu konuda hükümet dışında kimsenin söz hakkı yoktur" ifadelerini kullanan Selam, ülkede silahların devletin tekelinde toplanmasının önemine dikkat çekti.
Selam ayrıca, İsrail'in Lübnan topraklarına düzenlediği saldırıların sona ermesi için çalışmalarını sürdürdüklerini dile getirdi. Bu açıklama, Lübnan'daki silahlı grupların yetkileri konusunda yaşanan gerilimin ardından geldi.
Silahların Toplanması ve Müzakere Süreci
Lübnan'da silahların devletin tekeline alınması gündemiyle 5 Ağustos'ta düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısında, orduya "silahların yıl sonuna kadar toplanmasına dair bir plan hazırlama" görevi verilmişti. Bu karar, ülkedeki tüm silahlı grupların etkisini azaltmayı hedefliyor.
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ise 3 Kasım'da yaptığı açıklamada, diyalog ve diplomasinin "ulusal çıkarların korunmasında tek yol olduğu" gerekçesiyle Tel Aviv ile dolaylı müzakere çağrısında bulunmuştu.
Hizbullah'ın Tepkisi ve Ulusal Tutum Çağrısı
Silahlarını teslim etmeye karşı çıkan Hizbullah, 6 Kasım'da yayımladığı açıklamada İsrail'in ihlallerine karşı "ulusal bir tutum" sergilenmesi çağrısında bulundu. Örgüt, Kasım 2024'te imzalanan ateşkes anlaşması çerçevesi dışında Tel Aviv'le yeni bir siyasi müzakereye gidilmemesi gerektiğini bildirdi.
Hizbullah'ın bu tutumu, Lübnan hükümetinin barış sürecindeki yetkilerine meydan okuma olarak yorumlanırken, Başbakan Selam'ın açıklamalarıyla hükümetin bu konudaki kararlılığı net bir şekilde ortaya kondu.
Bu gelişmeler, Lübnan'ın iç siyasetinde hükümet ile silahlı gruplar arasındaki yetki paylaşımı konusundaki gerilimin devam ettiğini gösteriyor. Savaş ve barış kararlarının kimin elinde olduğu meselesi, ülkenin geleceği açısından hayati önem taşıyor.
