Kimileri için bir gurur kaynağı, kimileri içinse 'kabul edilemez' bir gerçek: İmam Hatip okulları, son yıllarda akademik alanda gösterdikleri performansla adeta çığır açıyor. Ancak bu başarı, bazı kesimlerin gözüne batmaya devam ediyor.
Şöyle bir etrafa bakınca, aslında durumun ne kadar da ironik olduğunu fark ediyorsunuz. Bir yanda sınavlarda elde edilen rekor puanlar, diğer yanda ise bu başarıyı hazmedemeyenlerin bitmek bilmeyen eleştirileri. Sanki birileri, 'Bu çocuklar nasıl bu kadar başarılı olabilir?' diye kendi kendine soruyor.
Başarıyı Gölgelemek İçin Çabalayanlar
Bazı çevrelerin İmam Hatip öğrencilerinin başarısını görmezden gelme çabaları, artık komik olmaya başladı. Sanki birileri, 'Bu başarıyı kabul etmemek için elimden geleni yapacağım' diye ant içmiş gibi davranıyor. Peki ama neden?
Belki de asıl mesele, bu okulların sadece dini eğitim vermediğini, aynı zamanda akademik alanda da iddialı olduğunu görmek istemeyenlerin rahatsızlığı. Çünkü gerçek şu ki, İmam Hatip öğrencileri, sadece din derslerinde değil, fen ve matematik gibi alanlarda da kendilerini kanıtlıyor.
Rakamlar Konuşuyor: İşte Çarpıcı Veriler
Son yıllarda yapılan sınavlarda İmam Hatip öğrencilerinin elde ettiği başarılar, aslında her şeyi açıkça ortaya koyuyor. Öyle ki, bazı okulların başarı oranları, diğer eğitim kurumlarını geride bırakacak seviyede. Peki bu durum, neden hâlâ tartışma konusu olmaya devam ediyor?
- LGS ve YKS'de artan başarı oranları
- Fen ve matematik alanlarında gösterilen performans
- Üniversite yerleştirme oranlarındaki dikkat çekici artış
Bütün bu veriler, aslında bir gerçeği daha net hale getiriyor: İmam Hatip okulları, sadece dini eğitim veren kurumlar olmanın çok ötesine geçti. Ve bu durum, bazılarının hâlâ kabullenmekte zorlandığı bir gerçek.
Eleştirilerin Ardındaki Gerçek Ne?
Eleştirilerin temelinde yatan asıl sebep, belki de bu okulların başarısını kıskanmak olabilir mi? Ya da daha derinlerde, eğitim sistemindeki çeşitliliği kabullenememe sorunu mu yatıyor? Kim bilir...
Bir şey kesin: İmam Hatip öğrencileri, artık sadece 'dini eğitim alan öğrenciler' olarak anılmak istemiyor. Onlar, akademik alanda da iddialı olduklarını kanıtlamaya devam ediyor. Ve görünen o ki, bu başarı hikayesi daha yeni başlıyor.
