Ankara'dan gelen açıklama adeta bir bomba etkisi yarattı. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, İsrail Meclisi'nin aldığı o tartışmalı karara ilişkin son derece net ifadeler kullandı. "Bu karar, hukuki anlamda hiçbir değer taşımıyor" dendi. Ve eklediler: "Yok hükmünde."
Ortadoğu'da gerilim yine tırmanıyor. İsrail parlamentosunun Filistin topraklarındaki yerleşim faaliyetlerini genişletme yönündeki hamlesi, Türkiye'de sert tepkiyle karşılandı. Dışişleri yetkilileri, "Bu adımın uluslararası toplumun gözünde hiçbir meşruiyeti bulunmuyor" diye konuştu.
Uluslararası Hukuk Açıkça İhlal Ediliyor
BM Güvenlik Konseyi'nin 2334 sayılı kararı - hatırlayacaksınız - İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında yeni yerleşim birimleri inşa etmesini kesinlikle yasaklıyor. Fakat İsrail Meclisi, bu uluslararası düzenlemeleri hiçe sayan bir tutum sergiliyor. Türkiye'nin pozisyonu ise son derece net: "Bu karar, hukuken geçersizdir ve tanınmamalıdır."
Dışişleri kaynakları, konunun hassasiyetine dikkat çekiyor. "Bölgede barışın tesisi için atılan her olumlu adımı destekliyoruz" diyorlar. "Ancak bu tür provokatif girişimler, kalıcı barış umutlarını baltalamaktan başka işe yaramıyor."
Türkiye'nin Duruşu Net ve Kararlı
Ankara'nın tepkisi sadece sözde kalmıyor. Diplomatik kanallardan gerekli tüm girişimlerin yapıldığı belirtiliyor. "İsrail yetkililerini bu yanlış adımdan derhal vazgeçmeye çağırıyoruz" mesajı, tüm dünyaya iletildi.
Peki, bu kararın pratikte ne gibi sonuçları olabilir? Uzmanlara göre, bölgedeki gerilim daha da artabilir. Yerleşimci şiddeti olaylarında yeni bir patlama yaşanabilir. Ve maalesef - söylemekten hiç hoşnut değilim - barış süreci bir kez daha sekteye uğrayabilir.
Türkiye'nin Filistin halkının yanındaki duruşu ise değişmedi. Dışişleri yetkililerinin vurguladığı gibi: "Filistin halkının meşru haklarının korunması konusundaki kararlılığımız tamdır." Bu, sadece bir söz değil, uzun yıllardır sürdürülen tutarlı bir politikanın yansıması.
Sonuç olarak, Ankara'nın mesajı çok açık: İsrail'in bu tek yanlı hamlesi asla kabul edilemez. Uluslararası hukukun üstünlüğüne saygı gösterilmeli. Ve bölgede kalıcı barışın sağlanması için iki devletli çözüm mutlaka hayata geçirilmeli.
