Ankara'dan gelen son açıklamalar, bölgedeki gerilim tırmanırken Türkiye'nin Suriye politikasına dair net bir fotoğraf ortaya koyuyor. "Bizim için kırmızı çizgi bellidir" diyen yetkililer, adeta diplomasi masasının altına dinamit yerleştiriyor.
Suriye'nin kuzeyinde yaşanan gelişmeler, uluslararası arenada yankı bulmaya devam ederken Türkiye'nin tutumu şaşmaz bir özgüvenle şekilleniyor. Kimilerine göre bu, bir 'realpolitik' şaheseri; kimilerine göreyse bölgesel dengeleri altüst edecek bir hamle.
Toprak Bütünlüğü Tartışması
"Suriye'nin parçalanmasına asla izin vermeyiz" cümlesi, son dönemde Ankara'nın dilinden düşmüyor. Peki bu söylem ne anlama geliyor? Diplomatik kaynaklar, Türkiye'nin sınır ötesi operasyonlar konusunda adeta bir 'gölge oyunu' oynadığını ima ediyor.
Şam yönetimiyle olan gerilimli ilişkilere rağmen -belki de tam da bu yüzden- Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunmaktan vazgeçmiyor. Sanki bir satranç ustası, hamlelerini özenle seçiyor.
Uluslararası Tepkiler ve Diplomasi Trafiği
Washington'dan Moskova'ya, Brüksel'den Tahran'a uzanan bu karmaşık denklemde Türkiye'nin pozisyonu herkesi şaşırtıyor. "Biz bölgenin jandarması değiliz" diyen bir anlayışla hareket eden Ankara, aynı zamanda sınırlarının güvenliğini sağlamakta kararlı.
Son dönemde artan diplomatik temaslar, adeta bir 'görünmez savaşın' izlerini taşıyor. Kimi analistlere göre bu, Türkiye'nin bölgedeki etkinliğini artırma stratejisinin bir parçası.
Suriye krizinin çözümü konusunda Türkiye'nin önerdiği formüller ise uluslararası camiada yankı bulmaya devam ediyor. Belki de en önemlisi, bu süreçte Ankara'nın 'tek taraflı' hareket etmekten kaçınması...
