
Son dönemde Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkiler, adeta buz tutmuş bir nehir gibi donuk bir hal aldı. Ankara'nın bölgede sadece 'var olan' değil, 'lider olan' bir aktör haline gelme çabası, iki ülke arasındaki gerilimi iyice artırıyor. Peki, bu durum nereye evrilecek?
Uzmanlar, Türkiye'nin PKK'ya karşı elde ettiği askeri ve diplomatik zaferlerin, bölgedeki dengeleri kökten değiştirdiğini vurguluyor. Öyle ki, bu başarılar sadece iç politikada değil, uluslararası arenada da Ankara'nın elini güçlendiriyor.
Soğuk Rüzgarlar Esiyor
İsrail ile yaşanan gerilimler, artık basit bir diplomatik krizin çok ötesine geçti. Sanki iki eski dost, bir satranç tahtasında karşı karşıya gelmiş gibi... Ankara'nın Filistin politikası ve Kudüs konusundaki tavizsiz duruşu, Tel Aviv'deki yetkilileri oldukça rahatsız ediyor.
Bir dış politika analisti, "Türkiye'nin bölgedeki etkinliği arttıkça, İsrail'in rahatsızlığı da artıyor" diyor. "Ankara, artık sadece kendi sınırları içinde değil, tüm bölgede söz sahibi olmak istiyor."
PKK Zaferi: Dönüm Noktası
PKK'ya karşı kazanılan son zaferler, Türkiye'nin bölgesel politikalarında yeni bir sayfa açtı. Adeta bir domino etkisi yaratan bu başarılar, Ankara'nın uluslararası arenadaki itibarını da yükseltti.
"Bu sadece bir terör örgütüne karşı kazanılmış bir zafer değil" diye ekliyor bir güvenlik uzmanı. "Aynı zamanda Türkiye'nin askeri ve istihbari kapasitesinin de bir göstergesi."
Ancak herkes bu gelişmelerden memnun değil. Özellikle İsrail'in, Türkiye'nin bölgedeki artan etkisini endişeyle izlediği belirtiliyor.
Peki, bundan sonra ne olacak? Diplomatik koridorlarda fısıldaşanlara göre, önümüzdeki aylarda gerilim daha da artabilir. Ankara'nın hamleleri ve İsrail'in tepkileri, bölgenin kaderini şekillendirecek gibi görünüyor.