Hani derler ya, 'hayır işte yarışıyorlar' diye, İbrahim Çeçen Vakfı tam da bunu yapıyor. Ağrı'da başlayan bu dev proje, sadece bir bina dikmekten çok öte anlamlar taşıyor. Bölge insanı için adeta bir umut kapısı olacak.
Düşünsenize, hem tedavi olacaksınız hem de bu tedaviyi geliştirecek araştırmaların yapıldığı bir merkez tam yanı başınızda olacak. Üstelik sadece sağlık değil, ekonomiye de inanılmaz katkıları var bu projenin.
İstihdam Can Simidi
İşsizlik oranlarının yüksek olduğu bölgede, bu proje tam anlamıyla can simidi gibi. Binlerce kişiye iş imkanı doğacak - doktordan hemşireye, teknik personelden idari kadroya kadar. Bu sadece rakamlardan ibaret değil, binlerce ailenin yüzünün gülmesi demek.
Yani öyle 'bir iş yerimiz daha açıldı' minvalinde bir olay değil. Bölgenin çehresini değiştirecek cinsten.
Ekonomik Dalga Etkisi
Aslında en sevdiğim kısım burası! Bu hastane açıldığında, etrafında yeni işletmeler filizlenecek. Yemekçiler, kırtasiyeler, konaklama yerleri... Tıpkı bir taşın suya düşüp halkalar oluşturması gibi.
Bölge ekonomisi canlanacak, esnafın yüzü gülecek. Hani şu 'çarpış etkisi' dedikleri şey işte tam da bu.
Sosyal Kalkınma Hamlesi
Sağlık hizmetlerinin kalitesi artacak, insanlar uzak diyarlara gitmek zorunda kalmayacak. Ama daha da önemlisi, gençler için yeni ufuklar açılacak. Araştırma merkezi sayesinde bilimle iç içe bir nesil yetişecek.
Belki de içlerinden yeni Aziz Sancar'lar çıkacak - kim bilir?
Sonuç olarak, bu proje sadece betonarmenin ötesinde bir anlam taşıyor. İnsana, bilime ve geleceğe yapılan bir yatırım. Ve bana kalırsa, tam da bu zor günlerde ihtiyacımız olan şey: umut.
