Ekonomi dünyasında son dönemde en çok konuşulan konulardan biri de kadınların iş gücüne katılımı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, bu alanda atılacak adımları masaya yatırdı. "Kadınlar olmadan kalkınma olmaz" diyen Işıkhan, iş dünyasına önemli bir çağrı yaptı.
İşverenlere Teşvik Müjdesi
Bakan Işıkhan'ın açıklamalarına göre, kadın istihdamını artırmak için yeni teşvik paketleri hazırlanıyor. Özellikle KOBİ'lerin bu konuda daha fazla sorumluluk alması bekleniyor. "Sadece büyük şirketler değil, küçük işletmeler de kadın çalışan sayısını artırmalı" ifadelerini kullanan Işıkhan, bunun için devletin her türlü desteği vereceğinin altını çizdi.
Esnek Çalışma Modelleri
Pandemi sonrası dünyada esnek çalışma modelleri giderek yaygınlaşıyor. Bakanlık da bu trendi kadın istihdamı lehine çevirmek için kolları sıvadı. Yarı zamanlı çalışma, uzaktan çalışma ve proje bazlı iş modellerinin önünü açacak düzenlemeler üzerinde çalışılıyor. "Kadınların iş ve özel hayat dengesini koruyabilmeleri için esnek çözümler şart" diyen yetkililer, bu konuda pilot uygulamaların başlatılacağını duyurdu.
İşin bir de eğitim boyutu var. Nitelikli iş gücü yetiştirmek amacıyla mesleki eğitim programlarına kadın katılımını artıracak projeler gündemde. "Kadınlar hangi alanda çalışmak istiyorsa, o alanda eğitim almalı" yaklaşımıyla hareket eden bakanlık, özellikle teknoloji ve dijital alanlarda kadın istihdamını artırmayı hedefliyor.
Toplumsal Dönüşüm Şart
Aslında mesele sadece istihdam rakamları değil. Toplumsal zihniyetin değişmesi gerektiğini vurgulayan Işıkhan, "Kadınların çalışma hayatında aktif rol alması için önyargıları yıkmamız lazım" diye konuştu. Bu kapsamda medya ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde farkındalık çalışmaları yürütülecek.
Ekonomistlere göre, kadın istihdamının artması Türkiye'nin büyüme potansiyelini de olumlu etkileyecek. Özellikle genç nüfusun iş gücüne katılım oranlarının yükselmesi, üretkenliği artıracak gibi görünüyor. Peki ya sizce? Kadınların iş hayatında daha fazla yer alması için neler yapılmalı? Bu sorunun cevabı belki de hepimizin ortak çabasında yatıyor.
