
Dünya ekonomisinin nabzını tutan küresel piyasalarda, son dönemde yaşanan tarife belirsizlikleri iş dünyasının kâbusu haline geldi. Şirketler, artan maliyetler ve belirsiz politikalar nedeniyle bilanço hedeflerini yeniden gözden geçirmek zorunda kalıyor.
Finans çevrelerinde 'gölge oyunu' olarak adlandırılan bu durum, özellikle ihracat ağırlıklı çalışan firmaları vuruyor. Kimi analistler "Bu belirsizliklerin faturası ağır olacak" diye uyarırken, bazıları ise "Fırtına geçici, güneşli günler yakın" diye avunuyor.
Bilançolara Düşen Gölge
Son verilere göre, küresel tedarik zincirindeki aksaklıklar ve tarife dalgalanmaları şirketlerin:
- Kâr marjlarını daraltıyor
- Yatırım planlarını askıya aldırıyor
- Fiyat politikalarını altüst ediyor
New York'ta bir kahve molasında konuştuğumuz deneyimli yatırımcı Ahmet K., "Borsalar adeta bir lunapark treni gibi inip çıkıyor" diyerek durumu özetliyor. Haklı da... Son üç ayda yaşanan dalgalanmalar, birçok şirketin gelecek projeksiyonlarını karartmış durumda.
Uzmanlar Ne Diyor?
Ekonomi dünyasının kanaat önderleri bu konuda ikiye bölünmüş durumda:
- Kötümserler: "Belirsizlikler 2024'ün ilk çeyreğine kadar sürecek"
- İyimserler: "Merkez bankalarının hamleleriyle kriz fırsata dönüşecek"
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gören bazı şirketlerin hisse performansları ise -nasıl desem- 'tren kazası' gibi. Özellikle otomotiv ve teknoloji sektöründeki bazı devler, yatırımcılarına kötü sürprizler yaşatıyor.
Peki bu durumda ne yapmalı? Tecrübeli portföy yöneticisi Elif S.'nin dediği gibi: "Panik yok, ama tedbir şart!"